Süreç, siyasi ve toplumsal alanda derin izler bırakarak, ülkenin demokrasi tarihine kara bir leke olarak kazındı. İşte 28 Şubat’ta ne oldu? Hakkında tarihi bilgiler:
28 Şubat’ta ne oldu?
28 Şubat 1997 tarihinde toplanan MGK'da, dönemin Refah Partisi (RP) ve Doğru Yol Partisi (DYP) koalisyon hükümetine yönelik 18 maddelik bir bildiri kabul edildi. Bu bildiriyle, hükümete laiklik karşıtı faaliyetlere karşı tedbirler alması yönünde baskı yapıldı. Askeri müdahale olmaksızın, medya ve bürokrasi aracılığıyla hükümetin istifaya zorlanması nedeniyle bu süreç "postmodern darbe" olarak adlandırıldı.
Batı çalışma grubu
MGK kararlarının uygulanmasını denetlemek amacıyla, dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Çevik Bir öncülüğünde Batı Çalışma Grubu (BÇG) kuruldu. BÇG, irtica ile mücadele adı altında fişlemeler ve baskılar yaparak, başörtülü öğrencilerin eğitim haklarının engellenmesi, kamu kurumlarında başörtüsü yasağı ve imam hatip liselerinin katsayı engeli gibi uygulamalara imza attı. Bu dönemde, binlerce kişi inançları nedeniyle mağdur edildi.
28 Şubat’ın ekonomik ve siyasi sonuçları
28 Şubat süreci, sadece toplumsal değil, ekonomik alanda da derin yaralar açtı. Sürecin tetiklediği 2001 ekonomik kriziyle birlikte, bankacılık sektöründe yaşanan sorunlar ve içi boşaltılan bankaların devlete maliyeti 390 milyar doları buldu. Ayrıca, siyasi istikrarsızlık nedeniyle koalisyon hükümetleri dönemi sona erdi ve 2002 yılında Adalet ve Kalkınma Partisi (AK Parti) tek başına iktidara geldi.
28 yıl sonra
Aradan geçen 28 yıla rağmen, 28 Şubat sürecinin etkileri ve dersleri hafızalardaki yerini koruyor. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hasan Basri Yalçın, yaptığı değerlendirmede, "Cumhurbaşkanımızın kurduğu irade ve milletimizin desteğiyle, 28 Şubat'ın etkileri bugün neredeyse tamamıyla ortadan kaldırıldı.
Milletin üzerine kurulmak istenen vesayet düzeni çökertilmiş oldu." ifadelerini kullandı. 28 Şubat postmodern darbesi, demokrasiye ve millet iradesine yapılan müdahalelerin sonuçlarını gösteren önemli bir örnek olarak tarihteki yerini almıştır. Bu süreç, demokrasinin korunması ve vesayet odaklarına karşı mücadelenin önemini bir kez daha hatırlatmaktadır.