Asayiş

ABD'den Rümeysa Öztürk Hakkında Kritik Karar!

ABD’de gözaltına alınan Rümeysa Öztürk’ün anayasal hak ihlali davasında sevk kararı çıktı; 1 Mayıs’a kadar Vermont’a nakledilecek.

Amerika Birleşik Devletleri'nde doktora yapan Türk vatandaşı Rümeysa Öztürk’ün gözaltı koşulları ve anayasal haklarının ihlali gerekçesiyle açtığı davada önemli bir karar çıktı. Federal Yargıç William Sessions, sağlık durumu ve ifade özgürlüğü ihlali iddialarını dikkate alarak Öztürk’ün Louisiana’daki gözaltı merkezinden Vermont’a sevk edilmesine hükmetti.

Fulbright bursuyla Tufts Üniversitesi’nde doktora eğitimine devam eden Öztürk’ün durumu, Vermont Bölge Mahkemesi’nde görülen davada ele alındı. Yargıç Sessions, Öztürk’ün ifade özgürlüğü hakkının ihlal edilmiş olabileceğine dair sunulan delillerin ciddiyetle değerlendirilmesi gerektiğini belirtti. Kararda, Öztürk’ün gözaltına alınmasında anayasal düzeyde sorunlar bulunduğu ve federal hükümetin gözaltı kararını haklı çıkaracak güçlü gerekçeler sunmadığı vurgulandı.

1 Mayıs’a Kadar Nakil Tamamlanacak

Mahkeme, 9 Mayıs’ta yapılacak kefalet duruşmasına hazırlık amacıyla Öztürk’ün en geç 1 Mayıs’a kadar Vermont’a gönderilmesine karar verdi. Şu anda Louisiana’daki bir göçmen gözaltı merkezinde tutulan Öztürk’ün sağlık durumu da avukatların sunduğu başvurularda öne çıkan bir gerekçe oldu.

Bu karar, daha önce Massachusetts Bölge Yargıcı Denise Casper’ın davanın Vermont’a taşınması yönündeki kararıyla da örtüşüyor.

Gözaltı Sürecinde Neler Olmuştu?

25 Mart 2025’te Somerville’deki evinden iftara gitmek üzere çıkan Öztürk, Göçmenlik ve Gümrük Muhafaza (ICE) görevlileri tarafından gözaltına alındı. Gözaltına alındıktan sonra önce Vermont’a, daha sonra Louisiana’ya gönderildi. ABD İç Güvenlik Bakanlığı, Öztürk’ün Hamas’ı desteklediği iddiasını gündeme getirmiş, ardından öğrenci vizesi iptal edilerek sınır dışı işlemleri başlatılmıştı. Ancak mahkeme bu işlemi geçici olarak durdurmuştu.

Akademik Yazı Gözaltıya Gerekçe Olmuş Olabilir

Gözaltı sürecinin ardından Öztürk’ün Mart 2024’te Tufts Üniversitesi gazetesinde yayımlanan bir yazıdaki rolü dikkat çekti. Yazıda, üniversite yönetiminin İsrail-Filistin politikasına yönelik eleştiriler yer alıyor, İsrail ile bağların kesilmesi ve Filistin’e yönelik “soykırımın” tanınması çağrısı yapılıyordu. Öztürk, bu yazının ortak yazarlarından biriydi.

Karar, ABD'de ifade özgürlüğü ve anayasal haklar kapsamında açılmış davalarda önemli bir emsal olma niteliği taşıyor.