Türkiye'de son 25 yılda asgari ücrette rakamsal artış rekor kırarken, vatandaşın cebindeki gerçek değer hızla eridi. 2000 yılında maaşıyla 14 çeyrek altın alabilen asgari ücretli, 2025’te yalnızca 5 çeyrek altına ulaşabiliyor. Yani 25 yılda 9 çeyrek altın buhar oldu.
2000-2025 arasında çeyrek altın fiyatı tam yüzde 59.441 arttı. Aynı dönemde asgari ücretteki yüzde 20.000'lik artış, altın karşısında neredeyse yok hükmünde kaldı. Oysa küresel ölçekte altının ons fiyatı yalnızca yüzde 1055 yükseldi. Peki, Türkiye’de bu dev fark neden oluştu? Cevabı döviz kurunda gizli: Türk Lirası’nın dolar karşısında yaşadığı büyük değer kaybı, altın fiyatlarını uçurdu. Aynı zamanda yıllardır yükselişte olan enflasyon canavarı da bu farkın büyümesinde önemli bir rol aldı.
Bir Zamanlar 16 Çeyrek Alınabiliyordu
2005 yılı, asgari ücretlinin altınla en güçlü olduğu dönemdi: maaşla tam 16 çeyrek altın alınabiliyordu. Ancak bu denge 2018 sonrasında hızla bozuldu. Kur şokları, yüksek enflasyon ve ekonomik dalgalanmalarla birlikte altın fiyatları tırmanırken, maaşlar bu yarışta geride kaldı. 2022'de dip görüldü: asgari ücretle alınabilen çeyrek sayısı 4’ün altına düştü.
Zamlar Geliyor Kağıt Üzerinde Kalıyor
2023 ve 2024’te yapılan yüksek oranlı zamlar, alım gücünde kısa süreli bir nefes aldırdı. Ancak tablo hâlâ karanlık: 2025 itibarıyla mevcut asgari ücretle sadece 5 çeyrek altın alınabiliyor. Bu da gösteriyor ki, maaşlara yapılan zamlar enflasyon ve altın gibi güvenli liman yatırım araçlarının hızına yetişemiyor.
Kısacası, rakamlar yükseliyor ama alım gücü düşüyor. Asgari ücretlinin yatırım yapma, tasarruf etme ve geleceğini güvence altına alma hayali, altın fiyatlarının gölgesinde eriyip gidiyor.