Türkiye'de bütünleşik doktora programı, ilk olarak 2003-2004 akademik yılında Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi’nde başlatılmıştır. Başlatıldığı andan itibaren ilerleyen yıllarda giderek daha da araştırılan ve arz edilen bir program haline gelmiştir.
Dolayısıyla da Bütünleşik Doktora nedir sorusu ve bu programın gereklilikleri hem aday öğrenciler hem de veliler tarafından merak edilmeye başlanmıştır. Biz de sizler için bütünleşik doktora nedir araştırdık!
Bütünleşik Doktora Nedir?
Bütünleşik Doktora nedir sorusunu cevaplamadan önce Doktor unvanı nedir sorusuna yanıt vermek daha faydalı olacaktır. Doktora, akademik alanda edinilebilecek en yüksek derecedir.
Türk Dil Kurumu'na göre de, bir alanda en üst öğrenim basamağına ulaşıldığını, özel bir sınav ve başarılı bir eserle kanıtlayan kişilere verilen unvan olarak açıklanır.
Doktor unvanına sahip kişiler, kendi alanlarında bağımsız araştırma yapma yetkisine sahip kabul edilmektedir. Bu ünvan, ayrıca, uluslararası düzeyde de Doctor of Philosophy yani kısaltması ile, PhD olarak bilinir.
Bütünleşik doktora ise, üniversiteden mezun olduktan sonra yüksek lisans yapmadan, doğrudan doktora eğitimine başlamanıza imkân tanıyan bir programdır. Düşünsenize, normalde ayrı ayrı olması gerekirken yüksek lisans ve doktora sürecinin birbirini takip ettiği bir eğitim yolculuğu sunan bir program var!
İlk olarak 2 yıl yüksek lisans yapıyorsunuz, ardından da doktora için 4 yıl daha geçiriyorsunuz. Ancak bütünleşik doktora, bu iki aşamayı tek bir çatı altında birleştirerek bu süreci çok daha pratik ve hızlı hale getiriyor.
Bu program sayesinde de, lisans mezuniyeti sonrasında toplamda 5 yıl içinde doktoranızı tamamlayabiliyorsunuz.
Bütünleşik doktoranın en güzel yanı, hem zamandan tasarruf etmeniz hem de akademik kariyerinizde daha hızlı ilerleyebilmeniz.
İlk başlarda yüksek lisans derslerini alarak başlıyorsunuz ve bu süreçte hem araştırma yapmayı öğreniyor hem de akademik dünyaya daha yakından adım atıyorsunuz.
Bu aşamadan sonra, klasik doktorada olduğu gibi yeterlilik sınavı ve tez hazırlama süreci başlıyor. Normalde, yüksek lisans ve doktora için iki ayrı tez yazmanız gerekirken, bütünleşik doktora programında sadece bir tez yazarak süreci tamamlamış oluyorsunuz. İşte bu da, akademik dünyada ilerlerken üzerinizdeki yükü bir nebze olsun hafifletiyor.
Bu program, özellikle akademik kariyer hedefi olanlar ve araştırma yapmayı sevenler için büyük bir avantaj sağlıyor. Akademik hayata daha erken atılmak ve lisans sonrası süreci hızlandırmak isteyenler için adeta biçilmiş kaftan!
Tabii ki, bu programın yoğun ve disiplin gerektiren bir yapısı var. İlk yıllarda hem yüksek lisans derslerini hem de doktora derslerini almak, ardından tez aşamasına geçmek biraz zorlu olabilir. Ancak işin sonunda, kendi alanınızda derinlemesine bilgi sahibi olacak ve akademik dünyaya güçlü bir giriş yapmış olacaksınız.
Türkiye’ye baktığımızda bütünleşik doktora programı, üniversitelerde hemen hemen yeni yaygınlaşan bir program olarak karşımıza çıkıyor. Bu programın ülkemizde ilk olarak Hacettepe, ODTÜ ve İTÜ gibi köklü üniversitelerde uygulanmaya başlandığını söyleyebiliriz.
Özetlenmiş bir şekilde bütünleşik doktora nedir cevaplandırdık. O halde gelin, programın ne olduğunu anladıktan sonra bütünleşik doktora nasıl yapılır, ona bakalım…
Bütünleşik Doktora Nasıl Yapılır?
Bütünleşik doktora, lisans mezuniyetinizin hemen ardından, yüksek lisans yapmadan doğrudan doktora sürecine başlamak için harika bir fırsattır. Bu süreç, akademik kariyerinde hızlı yol almak isteyenler için oldukça çekicidir ancak aynı zamanda oldukça yoğun ve disiplinli çalışmayı gerektirir.
Programa kabul aldıktan sonra ilk birkaç yıl, yüksek lisans ve doktora derslerini birlikte alırsınız. Akademik takvimde belirlenen zamanlarda derslere kayıt olur ve dönem boyunca bu derslere devam edersiniz.
Hem yüksek lisans hem de doktora seviyesindeki dersler, oldukça yoğun ve kapsamlıdır. Bu nedenle iyi bir planlama ve zaman yönetimi büyük önem taşır.
Ders dönemini başarıyla tamamladığınızda, sizi bekleyen önemli bir aşama daha vardır bu da, yeterlilik sınavı. Bu sınav, doktora programının bel kemiğidir diyebiliriz. Hem yazılı hem de sözlü olarak gerçekleştirilen bu sınavda, alanınızdaki bilgi birikiminiz ve yeterliliğiniz ölçülür.
Burada iki hakkınız bulunur; eğer iki seferde de geçemezseniz, programa devam edemezsiniz. Ancak bu aşamayı başarıyla geçerseniz, doktora eğitiminin en önemli kısmı olan tez aşamasına geçme hakkı kazanırsınız.
Tez aşamasına geçtikten sonra, danışmanınızla birlikte bir tez konusu belirlemeniz gerekir. Bu aşamada, araştırma yapacağınız konu hakkında derinlemesine bir inceleme yapar, detaylı bir araştırma planı oluşturur ve komitenize sunarsınız.
Tez öneriniz kabul edildikten sonra, asıl tez yazma süreci başlar. Bu süreçte her dönem sonunda hazırladığınız çalışmaları komitenize sunar, geri bildirimler alır ve araştırmanızı geliştirirsiniz.
Araştırmalarınızı yürütmek, verileri analiz etmek, yazılı bir tez haline getirmek oldukça uzun ve emek isteyen bir süreçtir. Ancak bu aşama, kendi alanınızda uzmanlaşmanın ve akademik dünyaya katkıda bulunmanın en keyifli kısmıdır.
Tez yazımı tamamlandığında, sıra tez savunmasına gelir. Bu, tezinizin son değerlendirme aşamasıdır. Komitenin karşısında, hazırladığınız tezi detaylı bir şekilde savunur ve sorularını yanıtlarsınız. Başarılı bir savunma ile doktora unvanınızı alarak bu uzun ve zorlu süreci tamamlamış olursunuz.
Özetle, bütünleşik doktora süreci, yoğun ve tempolu bir eğitim gerektirir ancak aynı zamanda akademik dünyada hızla ilerlemek ve kendi alanınızda derin bilgi sahibi olmak için büyük bir fırsattır.
Bütünleşik Doktora Başvuru Şartları
Bütünleşik doktora programına başvurmak istiyorsanız, bazı temel koşulları yerine getirmeniz gerekiyor. İşin güzel yanı, eğer bu alanda kararlı ve azimliyseniz, bu şartları karşılamak o kadar da zor değil!
- Öncelikle, lisans not ortalamanız en önemli faktörlerden biri. Genellikle 4.0 üzerinden en az 3.0 (veya yüzlük sistemde en az 80) not ortalamasına sahip olmanız beklenir.
Tabii ki bu üniversiteden üniversiteye değişebilir, bu yüzden başvurmak istediğiniz üniversitenin özel koşullarını mutlaka kontrol edin. Hatta bazı üniversiteler, sınıfında ilk üç dereceye giren öğrencilerden biri olmanızı şart koşabiliyor. Yani lisans dönemindeki emeğiniz burada oldukça önem kazanıyor.
- Bir diğer önemli koşul ise ALES puanı. Çoğu üniversite, ALES’ten en az 75 puan almanızı ister fakat bazı üniversiteler çıtayı biraz daha yükselterek 80 veya daha fazla puan talep edebilir. Bu nedenle, ALES sınavına iyi hazırlanmak ve yüksek bir puan almak başvurunuzun kabul edilme ihtimalini artırır.
- Dil yeterliliğiniz de burada devreye giriyor. Pek çok üniversite, yabancı dil puanı için YDS veya eşdeğer bir sınavdan belirli bir başarıyı yakalamanızı ister. Kimisi bu konuda biraz daha esnek olabilirken, bazıları yabancı dil puanı konusunda daha sıkı kurallar koyabilir. Dolayısıyla, dil sınavlarına da hazırlıklı olmakta fayda var.
- Son olarak, başvuru sürecinde mülakat ve bilim sınavları da önemli bir rol oynuyor. Bu aşama, aslında sizin için bir fırsat! Üniversiteler, bu mülakatlarla sizin akademik hedeflerinizi, motivasyonlarınızı ve alanınızdaki bilgi birikiminizi daha yakından tanımak isterler. Bu yüzden, başvuru öncesinde biraz hazırlık yaparak bu aşamaya da kendinizi gösterecek şekilde hazırlanabilirsiniz.
Kısacası, bütünleşik doktora başvuru süreci biraz zorlu gibi görünse de aslında iyi bir planlama ve kararlılıkla üstesinden gelinebilir. Başvuru yapmayı düşündüğünüz üniversitenin lisansüstü eğitim enstitüsünün duyurularını düzenli olarak takip etmek ve gerekli şartları yerine getirdiğinizden emin olmak çok önemli.
İyi bir not ortalaması, ALES puanı, yabancı dil bilgisi ve sağlam bir mülakat performansıyla hayalinizdeki programa adım atabilirsiniz!