Çanakkale Savaşı’nda İngiliz ve Fransız donanması, Osmanlı’nın Çanakkale Boğazı’ndaki savunmasını aşmak için büyük bir saldırı düzenledi. Nusrat Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar, savaşın seyrini değiştirerek İngiliz ve Fransız gemilerine ağır kayıplar verdirdi. 18 Mart 1915’te Osmanlı, üstün donanımlı düşmana karşı büyük bir savunma zaferi kazandı.
Çanakkale Zaferi
Çanakkale Zaferi, Osmanlı Devleti’nin en önemli askeri başarılarından biri olarak tarihe geçti. Deniz ve kara muharebeleriyle şekillenen bu zafer, Birinci Dünya Savaşı’nda Osmanlı’nın direncini ve savaş azmini ortaya koydu. Aynı zamanda Mustafa Kemal’in askeri dehasının parladığı savaş olarak da bilinir.
Osmanlı Devleti, 19. yüzyıldan itibaren zayıflamış, Afrika’daki topraklarını kaybetmiş, Balkanlar’daki savaşlardan büyük yaralar almış ve ciddi bir yönetim kriziyle boğuşuyordu. Avrupa’da “Hasta Adam” olarak adlandırılan Osmanlı, Birinci Dünya Savaşı’nda Almanya’nın yanında yer alarak kaderini şekillendiren bir sürece girdi.
İngiltere ve müttefiklerinin Çanakkale planı
Birinci Dünya Savaşı’nın en büyük güçlerinden biri olan İngiltere, Çanakkale Boğazı’nı geçerek Osmanlı’yı saf dışı bırakmayı ve müttefiki Rusya ile bağlantı kurmayı hedefliyordu. Bahriye Nazırı Winston Churchill, Osmanlı’nın zayıf donanmasını göz önünde bulundurarak, sadece deniz yoluyla boğazı geçebileceklerini düşündü.
Bu plana karşı çıkan İngiliz Amirali Lord Fisher, saldırının başarısız olacağını savundu ancak Churchill’in ısrarı sonucu Akdeniz filosu komutanı Amiral Carden tarafından plan hayata geçirildi. Fransa da bu saldırıya destek verdi ve müttefikler Osmanlı topraklarına yönelik büyük bir taarruz başlattı.
İlk bombardıman: 19 Şubat 1915
19 Şubat 1915’te İngiliz ve Fransız donanmaları, Çanakkale Boğazı’ndaki Osmanlı tabyalarını yoğun bir bombardımana tuttu. Bu saldırılar 25 Şubat’a kadar sürdü ve Müstahkem Mevki Komutanı Cevat Çobanlı, giriş tabyalarının geri hatta çekilmesini emretti.
Bu tarih, İngilizler için de sembolik bir öneme sahipti. Çünkü 1807 yılında İngiliz donanması, Osmanlı’nın sınırlarına dayanmış, ancak İstanbul önlerine kadar gelmesine rağmen geri çekilmek zorunda kalmıştı. Bu kez Çanakkale’de 19 Şubat’ta başlatılan saldırıyla bir rövanş almak istediler.
Truva’ya Gönderme: Agamemnon zırhlısı
Çanakkale’deki saldırıyı başlatan ilk top mermisini Agamemnon Zırhlısı ateşledi. Bu isim tesadüf değildi; İngilizler, Homeros’un İlyada Destanı’na gönderme yaparak, kendilerini Truva’yı fetheden Yunan ordusuna benzetiyor ve Osmanlı’yı Truvalılar olarak görüyordu. Hatta Türk tarafı da bu benzetmeyi sahiplendi ve “Truva bir hayaldi, Çanakkale gerçek!” sözleriyle zaferin gerçekliğini vurguladı.
18 Mart 1915: Savaşın kader anı
İngiliz ve Fransızlar, boğazı aşmak için son büyük saldırıyı 18 Mart 1915’te başlattı. Amiral de Robeck komutasındaki Queen Elizabeth, Agamemnon ve Lord Nelson gibi savaş gemileri, Osmanlı mevzilerini yoğun bombardımana tuttu. Ancak Osmanlı askeri yılmadan karşılık verdi.
Bu sırada savaşın en kritik anlarından biri yaşandı: Nusrat Mayın Gemisi’nin döşediği mayınlar, düşman gemileri için büyük bir tuzak oluşturdu.
Saat 14:00 sularında Fransız zırhlısı Bouvet, Nusrat’ın döşediği mayınlardan birine çarparak battı. Gemi, 603 denizciye mezar oldu.
İngiliz gemisi Inflexible ağır yara aldı ve Bozcaada’ya sığınmak zorunda kaldı.
HMS Irresistible ve HMS Ocean zırhlıları da mayınlara çarpıp battı.
İngilizler, Türk askerinin direnci karşısında neye uğradıklarını şaşırdı. Bu ağır kayıpların ardından Amiral de Robeck, geri çekilme emri verdi. Bu emir, Çanakkale Deniz Zaferi’nin kazanıldığı an olarak tarihe geçti.
Seddülbahir ve Kilitbahir
Çanakkale Savaşı’nda, Seddülbahir ve Kilitbahir cepheleri büyük önem taşıyordu. Seddülbahir, kelime anlamıyla “denizin önüne konulan set” demekti ve Osmanlı’nın direnişinin en kritik noktalarından biri oldu.
Kilitbahir, Fatih Sultan Mehmet döneminde inşa edilen kalenin bulunduğu bölgeydi ve “denizin kilidi” anlamına geliyordu. Bu cephelerde Osmanlı askerleri, son nefeslerine kadar savaşarak düşmanı püskürttü.
Nusrat Mayın Gemisi
Çanakkale Savaşı’nın kaderini değiştiren Nusrat Mayın Gemisi, 8 Mart 1915 gecesi Erenköy Koyu’na 26 mayın döşedi. İngilizler, bu mayınları fark edemedi ve 18 Mart’ta birçok zırhlıları bu mayınlara çarparak battı.
İngiliz askeri tarihçisi Oglander, bu olayı şöyle anlatıyor:
“Bu yirmi mayının savaşın kaderine etkisi ölçülemez.”
İngiltere’nin eski başbakanı Winston Churchill ise 1930’da yaptığı bir açıklamada şöyle dedi:
“Birinci Dünya Savaşı’nda onca insanın ölümüne ve ağır kayıplara neden olan şey, Nusrat’ın döşediği incecik çelik halatlara bağlı 26 demir kaptı.”
Çanakkale Geçilmez!
İngilizler ve Fransızlar, Çanakkale Boğazı’nı geçme hayallerini gerçekleştiremeden geri çekilmek zorunda kaldı. Türk askeri, üstün donanımlı düşmana karşı tarih yazdı.
Bu savaş, sadece bir askeri zafer değil, aynı zamanda Türk milletinin bağımsızlık ve özgürlük mücadelesinin bir simgesi haline geldi. Çanakkale, tarih boyunca unutulmayacak bir direnişin adı oldu: Çanakkale Geçilmez!