Geçtiğimiz seneyi kasıp kavuran bir “Artificial Intelligence” yani yapay zekâ furyası başladı. Bazı insanların heyecan bazılarının da korkuyla takip ettiği yeni yapay zekâ modellerinin çok hızlı bir biçimde gelişmesi herkesi şaşkınlık ve hayret içinde bıraktı.

Doğal olarak da insanlar bu modellerin nereden geldiğini ve nasıl çalıştığını merak etmeye başladı. Tabi bütün bu gelişmelerin ve meraklı soruların odak noktasında da tek bir site yatıyordu, ChatGPT.

ChatGPT Nedir?

OpenAI şirketi tarafından geliştirilen ChatGPT- geniş haliyle “Generative Pre-trained Translator” yani eğitilmiş geliştirici çeviri- yapay zekayı kullanabilen bir dil modelidir.

Geliştirilmesindeki temel amaç, insan benzeri metin üretebilme yeteneği sağlamaktır. Bu model, az önce de bahsettiğimiz gibi büyük miktarda metin verisiyle eğitilmiştir. Bu metinleri tek tek analiz ederek insanın yazı yazma konusundaki becerilerini algılamış ve bunu taklit etmeyi amaçlamıştır.

Cahatgpt2ChatGPT Kullanım Alanları

İlk başlarda sadece dil modeli olarak ortaya çıksa da başka yapay zekâ araçlarını da kendi bünyesinde toplayarak çok daha işlevli bir hale gelen ChatGPT’nin birçok farklı kullanım alanı vardır.

Dünya’daki birçok dili öğrendiği ve de çeviri kelime değil bir bütün olarak yaptığı için şu anda en güvenilir çeviri kaynaklarından biridir. Yapay zekalar hayatımıza bu denli girmeden önce çeviri konusunda bilgisayarlara çok itimat edemezdik, ki bu konuda da haklıydık.

O dili iyi bilen bir insan bir bilgisayardan çok daha iyi yapabilirdi bu çeviriyi. Fakat yapay zekalar insanları bu konuda çok geride bıraktı. Nitekim bir insanın asla yetişemeyeceği hızlarda yaptığı çevirilerde bağlamı kaybetmiyor, çok küçük hatalar hariç neredeyse hatasız çeviriler yapabiliyor.

Bir diğer kullanım alanı ise bilgi edinme aracı olarak kullanmaktır. Eskiden aklımıza gelen bazı soruları Google gibi tarayıcılar üzerinden bulmak için birçok farklı şeyler dener ve bazen yine de bulamazdık.

Fakat yapay zekalar bu konularda yine insanların asla ulaşamayacağı bir seviyeye gelirken, insanlar için de çok daha kullanışlı bir araç olarak ortaya çıktı. İnternet’teki neredeyse her kaynağı tarayıp öğrenmiş olan ChatGPT, sorularınıza cevap verirken birden fazla kaynağı saliseler içinde tarayarak istediğiniz bilgiyi size sunabiliyor. Üstelik bunu yaparken birçok farklı dilden kaynakları araştırıyor.

Belki de ChatGPT’nin gündeme en çok damga vuran özelliği ise metin yazabilme yeteneği oldu. İnternet’in ve bilgisayarların geliştiği bu son yüzyılda insanlar her zaman insan zekasına yakın, hatta daha üstün, bir yapay zekâ modelinin hayalini, distopyasını kurgulamıştır.

Fakat bu dünyaların istisnasız tek ortak özelliği yapay zekanın sanatı asla anlayamayacak oluşu ve sanatın tamamen insana özgülüğü olmuştur. Herkesin ağzını açık bırakacak bir şekilde yapay zekanın ilk yaptığı şeylerden biri ise sanat olarak adlandırdığımız alanlarda insan eserlerinden ayrılamayacak kalitede eserler vermeye başlaması olmuştur.

Roman, şiir, tablo, müzik gibi birçok alanda çok kaliteli eserler ortaya koyarak bu yargıyı çok kısa bir süre içinde yıkmıştır. Fakat bunları düşünerek kaygılanmak yerine, bunu nasıl kullanacağımıza odaklanalım!  

Chatgpt1Birçok öğrencinin kurtarıcısı, birçok öğretmenin ise başına bela olan ChatGPT’nin üstün metin yazma özelliğini hayatımızın birçok yerinde kullanabilmekteyiz.

Akademik yazılardan mektuplara, maillerden doğum günü mesajlarına, hatta resmî kurumlara verilecek dilekçelere kadar yayılan ChatGPT’nin yazı yazma becerisi birçok noktada hayat kurtarıcı olsa da insanları tembelliğe itme yönünden de birçok eleştiriye maruz kalmıştır.

Yapay zekanın kolaylığına alışan insanlar artık özgür eserler vermekten geri durmakta ve kendilerini tamamen yapay zekanın kollarına bırakmaktadır.

Sonuç olarak, ChatGPT ve muadili birçok yapay zekâ modeli hayatımızı çok fazla kolaylaştırsa da insanı insan yapan birçok etmeni de almıştır.

Her ne kadar bunlar “araç” olarak kullanıldığında çok faydalı olsa da insanların bütün düşünme becerilerini bir kenara bırakıp işi sadece yapay zekalara bırakması ancak kendilerinin geri kalmasına sebep olacaktır.

Beyin, çalıştıkça gelişen bir organdır ve siz bunu ondan alırsanız bunun elbette sonuçları olacaktır!

Editör: Şeyma Yıldırım