Mağara dalışı güvenliği ve teknolojisindeki gelişmelerle birlikte araştırmacılar, 2009'dan beri adaların sular altında kalmış mağara sistemlerini daha derinlemesine incelemeye başladılar. Bu çalışmalar sonucunda, ilk Hispaniola maymunu (Antillothrix bernensis) kafatası 2011'de bulundu. Yerli Taíno halkı için önemli olan bu denizaltı mağaralarının, geçen binlerce yıla rağmen "dikkat çekici derecede iyi korunmuş" fosillerle dolu olduğu anlaşıldı.
Son bulgular ile soru işaretleri ortadan kalkabilir
Hispaniola Adası'nın Dominik Cumhuriyeti tarafındaki Cueva Macho mağara sisteminden elde edilen son bulgular, soyu tükenmiş Hispaniola maymunları hakkında yeni bilgiler sağladı. Johns Hopkins Üniversitesi paleobiyologlarından Siobhán Cooke, "Antillothrix kafataslarının sayısı ve kalitesi, kafatasını tamamen tanımlamamıza ve bireyler arasındaki çeşitliliği anlamamıza olanak tanıyor. Bu, bu hayvanların beslenme şekli ve sosyal sistemleri hakkında bilgi verebilir." dedi.
"Son derece nadir bir fırsat"
Mağarada üç yeni alt çene ile birlikte dört yeni kafatası bulundu. Cueva Macho'dan gelen bu yeni parçalar ve Padre Nuestro adlı benzer bir mağarada bulunan yetişkin bir alt çene ile birlikte, Antillothrix bernensis türüne dair artık tamamlanmış yedi kafatası, iki üst çene parçası, bir oksipital parça, beş tamamlanmış alt çene ve düzinelerce başka kafatası olmayan kemik bulunuyor.
Bulunan kafatasları ve kemikler kulağa çok fazla bir şey gibi gelmiyor; ancak bu koleksiyon, maymunların boyutunu, beslenmesini, cinsiyet farklılıklarını ve hatta sosyal hayatlarını tarif etmede paha biçilmez ipuçları sunuyor. Journal of Human Evolution isimli makalede, "Bu yeni örnekler, daha önce tanımlananlarla birlikte, popülasyon ve tür düzeyindeki çeşitliliğin ayrıntılı bir şekilde incelenmesine olanak tanıyacak. Bu, herhangi bir fosil primat için son derece nadir bir fırsat" ifadeleri kullanıldı.
Tek eşli aile grupları halinde yaşamışlar
Araştırmacılar, fosilleri inceleyerek erkek ve dişilerin benzer boyutlarda olduğunu ve ağırlıklarının 3,4 kilograma kadar ulaştığını tahmin ediyorlar. Bu durum, çiftleşmenin aşırı rekabetçi olmadığını ve yavruların ebeveynlerine bağımlı olduğu küçük, tek eşli aile grupları halinde yaşamış olabileceklerini gösteriyor.
Bu maymunlar nasıl yok oldu?
Araştırmalar, bu maymunların küçük ve yuvarlak köpek dişlerine sahip olduğunu ve bu özellikleri sayesinde Güney Amerika titi maymunları gibi meyve ağırlıklı beslenmiş olabileceklerini ortaya koyuyor. Ayrıca, bu primatların yirmilik dişlerinin olmadığı görülüyor. Bu maymunların yıllar önce mağaralara nasıl girdikleri bir sır, ancak çene fosillerindeki hasara dayanarak Siobhán Cooke, bunun kendi istekleriyle olmadığından şüphelendiğini belirterek sözlerini şöyle sürdürüyor:
"Artık soyu tükenmiş ve oldukça büyük bir baykuşun bu maymunları yakalayıp yaşadığı mağaraya getirmiş olması mümkün olabilir. Baykuş beslenme yatakları Hispaniola mağaralarında sıkça görülür."
Bulgular memeli çeşitliliğini korumamıza yardımcı olabilir
Hispaniola maymununun son 10.000 yıl içinde nesli tükenmiştir, ancak bu türün yok olmasına neyin sebep olduğu henüz bilinmiyor. Cooke, "Bu fosiller, Antillothrix'in anatomisini daha iyi anlamamıza yardımcı oluyor; bu da onu yok olmaya yatkın hale getirmiş olabilecek ekolojik faktörleri belirlememize yardımcı olabilir ve nihayetinde Karayip adalarında ve diğer yerlerde kalan memeli çeşitliliğini korumaya yönelik politikalara rehberlik edebilir" diyor.