Dünyanın ilk kapsül oteli, 1979 yılında Japonya'nın Osaka kentinde kuruldu. O dönemde gece olunca, dar uyku kapsülleri, morgu andıran bir görüntü sergiliyordu; her bir kapsülde uzanmış bir beden bulunuyordu. Ancak sabah olunca, geç saatlere kadar çalışan konuklar, evlerine dönmek zorunda kalmadıkları için minnettar bir şekilde ofislerine geri dönüyordu.

Konsept yayıldıkça, yatak büyüklüğünde bir odada uyumaktan mutlu olan turistler, bu Japon kültürünün ilginç yönünü deneyimlemek için kapsül otellerde kalmaya başladı. Günümüzde ise, artan emlak fiyatlarının tetiklediği yüksek otel oda fiyatları, bu düşük maliyetli konsepti daha da popüler hale getirdi. Kapsül oteller, geleneksel otellerin bütçesi yetmeyen gezginlerine, hostel yatakhanelerinden daha fazla mahremiyet ve kamp yapmaktan daha fazla konfor sunuyor. Kapsüller genellikle tek kişilik olup, artan solo seyahat talebini de karşılıyor. Tek cinsiyetli kapsül oteller ise ek güvenlik sağlıyor.

Küresel kapsül otel pazarının 2031 yılına kadar 327 milyon dolara ulaşması bekleniyor. Bu trende ayak uyduran hibritler, yeni müşteriler çekiyor. TikTok neslini, Kolombiya çölünde geri dönüştürülmüş kanalizasyon borularından, Sidney şehir merkezindeki ortam kontrol panelli uzay çağı kapsüllerine kadar uzanan çeşitli formlar cezbetmeye devam ediyor. Ayrıca, kitapseverler için tasarlanan kapsüllü-kitapçılar, raflar arasında uyumaya davet ederken; lüks detaylar sunan butik versiyonlar, geleneksel olarak sade olan bu pazara şıklık katıyor.

Bir uyku laboratuvarı

Nine Hours, Japonya'nın batısındaki Fukuoka'dan kuzeydoğudaki Hokkaido adasına kadar uzanan 13 otel zincirine sahip bir marka ve ilginç bir yan ürüne sahip: uyku verileri. Shinagawa İstasyonu (sadece erkekler için) ve Akasaka şubelerinde, misafirler "9 saat uyku fit taraması" hizmetine kaydolabiliyor. Bu hizmette, sensörler nefes almaktan yüz ifadelerine kadar her şeyi tespit ederek kalp atış hızını takip eden, uyku apnesini belirleyen ve hatta horlama durumunu izleyen bir uyku raporu oluşturuluyor. Konforun sıklıkla öncelik olarak değerlendirildiği bir sektörde, Nine Hours'ın misafirlerinin ne kadar iyi uyuduğuna olan ilgisi onu farklı kılıyor.

Zincir genelinde, beyaz ve minimalist dekor, klinik temayı sürdürürken, şık ve parlak uyku kapsüllerinin sıraları, bir bilim kurgu filminin setinde bile yer bulabilecek bir görünüme sahip. Otelin adı, oda kiralama süresini temel olarak dokuz saate indiren maliyet azaltma konseptini yansıtıyor; bu süre, uyku için yedi saat ile yıkanma ve giyinme için her iki tarafa da bir saat bırakıyor. Sadece kısa bir kestirme mi lazım? Saatlik tarifeler de mevcut.

Gökyüzüne tırmanış

Peru'nun Kutsal Vadisi'nde, şeffaf bir uyku kapsülünde bir gece geçirmek, herkes için dinlendirici bir konaklama fikri olmayabilir. Ancak adrenalinden hoşlananlar için bu bambaşka bir deneyim. Özellikle çevredeki dağların ve orada yaşayan heybetli akbabaların muhteşem 300 derece manzarasını görmek unutulamayacak cinsten olacaktır.

Skylodge Adventure Suites'e ulaşmanın tek yolu, neredeyse dik bir 400 metrelik tırmanış. Ancak bu tırmanış deneyimi gerektirmiyor; yalnızca iyi bir sağlık durumu ve yükseklik korkusunun olmaması yeterli. İniş ise bir dizi zip kablosu sayesinde daha hızlı gerçekleşiyor. Her kapsül, gece tuvalet ihtiyaçları için yaşamı tehdit etmeyen bir özel banyo sunuyor. Güneş doğduğunda, özel terasınızda bir fincan çay keyfi yapmanın tadını çıkarabilirsiniz. 

Bir çöl vahası

Tubo Hotel, Kolombiya'nın ikinci en büyük çölü olan Tatacoa'ya sadece 10 dakikalık bir sürüş mesafesinde. Tatacoa, berrak yıldızlı gökyüzü ile ünlü. Çölün tarçın rengindeki kumları, dev kaktüsleri ve ilginç kaya oluşumları arasında dolaştıktan sonra, bu minik, klima ile donatılmış odalardan oluşan rengarenk otel, hoş bir vahaya dönüşüyor.

Otelin 37 kapsülü, şeker renklerinde boyanmış beton lağım borularından yapılmış olup, içinde bir çift kişilik yatak için yeterli alan sunuyor. Oda sayısının neredeyse yarısında ortak banyo bulunmakta, ancak oda fiyatları oldukça uygun. Kapınızın önünde gölgeli bir bahçe, bar ve restoran da mevcut.

Doğanın içinde bir deneyim

Kanada'nın Vancouver Adası'ndaki Free Spirit Spheres, dev yılbaşı süsleri gibi kozalak ağaçlarının arasında asılı duruyor. Otelin sahibi Tom Chudleigh, "Kendinizi kuşların uyuduğu bir canopy'nin içinde süzülüyormuş gibi hissediyorsunuz" diyor. İlk küre, 25 yıl önce ekoturizmi teşvik etme ve Kanada'nın antik ormanlarını koruma arzusuyla tanıtıldı. Şu anda, her biri biyomimetik ilkelere dayanarak ve dev bir tohum kapsülü veya fındık şekli düşünülerek tasarlanmış üç küre mevcut; hafif ama güçlü bir kabukları var.

İlk küre "Eryn", Sitka çamından yapılmış olup içinde bir yemek alanı, lavabo ve küçük bir çift kişilik yatak barındırıyor. Daha yeni eklemeler olan "Melody" ve "Luna" ise fiberglastan üretilmiş ve benzer olanaklarla birlikte tam boy çift kişilik yataklarla donatılmış. Her küreye, bir ağacın etrafında dolanan spiral bir merdivenle ulaşılabiliyor ve -20°C'ye kadar olan sıcaklıklarda kiralanabiliyor. Bu soğuk koşullarda, konaklamanın altındaki kompost tuvaletine gitmek bile cesurca bir deneyim sunuyor.

Kürelerin tasarımı, özel mobilyaların yapılmasını gerektiriyor ve her bir detay Chudleigh tarafından titizlikle işlenmiş. Alanı maksimum düzeyde kullanmak için cevizden katlanabilir mobilyalardan bronzdan dökülmüş kapı kollarına kadar her şey özenle tasarlanmış.

Küçük ama sakin

Singapur'un Chinatown bölgesinde yer alan KINN Capsule, beklenmedik bir huzur sunan iç mekanıyla dikkat çekiyor. 2021 yılında açılan bu otel, "yumuşak minimalist" bir estetiğe sahip. Duvarlar sakin bir şeftali tonuyla boyanmışken, açık renk ahşap yatak odaları temiz beyaz nevresimlerle donatılmış. Mekânın kokusu bile, kentsel konumuna karşı bir antidot gibi etkili; özellikle İskandinav ormanlarındaki yabani çiçekleri çağrıştıran özel bir ev parfümü havayı dolduruyor. Toplamda 72 kapsül bulunuyor ve bunlar tamamen karartma perdeleriyle kapatılmış. Ancak atmosfer, daha çok bir butik oteli andırıyor; sıradan bir yurt görünümünden oldukça uzak.

Yatmadan önce bir kitap

Çin'in doğusundaki Zhejiang Eyaleti'nde bulunan geleneksel bir çamur ve ahşap çiftlik evi, 2019 yılında kapsül yurt, kitapçı ve toplum kütüphanesi olarak ödüllü bir dönüşüm geçirdi. Bu mekan, yerel bambudan yapılmış kitap raflarının arasında gizlenmiş, tek kişilik yatak boyutunda bölmelerle 20 kişiyi ağırlıyor. Küçük platformlar, Tonglu'nun çevresindeki ormanların kıvrımlı yollarını anımsatan zigzag merdivenlerle birbirine bağlanıyor. Burası, uzaktaki binanın gece vakti bir katedral gibi aydınlatan şeffaf zemin ve tavana kadar uzanan panelleriyle mi yoksa onların arkasında görünür olan yemyeşil dağ manzarasıyla mı daha etkileyici, karar vermek zor.

Dolap aşkı

Amsterdam'ın en gözde mahallelerinden Oud Zuid'de, misafirler dolaplarda uyumak için ödeme yapıyor. Quirky De Bedstee Hotel, 17. yüzyıldan kalma Hollanda'nın "bedstee" (kutu yatağı) geleneğinden ilham alıyor; dolap kapaklarının arkasında gizlenmiş bir yatağı yaratmak için tasarlanmış bir uyku köşesi sunuyor. Otelin alt katında Art Deco özellikleri ve asidik renkli duvar kağıtları dikkat çekerken, birinci kattaki yurt odalarında dağınık-şık bir tasarım hâkim. Burada, bedstee pencereleri kırmızı kareli perdelerle çerçevelenmiş ve küçük ahşap merdivenler yukarıdaki kapsüllere çıkıyor. Misafirler, otelin küçük teras bahçesinde dinlenebilir.

Tertemiz ve nispeten şatafatlı

Tokyo’nun Asakusa bölgesindeki Resol Poshtel, Resol Otel zincirinin kapsül konaklamaya yaptığı ilk adımı temsil ediyor ve kendine özgü bir aromaya sahip. Portakal, papatya ve neroli içeren bu kokunun, "nazik bir huzur hissi" uyandırdığı söyleniyor; bu da belki de ortak yatak düzenleri göz önüne alındığında faydalı bir özellik. Yatmadan önce, sizinle birlikte kalan misafirler arasında sadece bir perde bulunuyor; ancak bu durum, otelin temizliği ve işlevselliği karşısında önemsiz kalıyor. Şehrin en eski Budist tapınağı Sensō-ji, sadece beş dakikalık yürüme mesafesinde bulunuyor. Ayrıca, hediyelik eşya ve sokak yiyecekleri satan renkli dükkanların bulunduğu fenerlerle kaplı Nakamise-dori caddesi de yakın.