Turizm sektörü insanların birçok farklı zevkine hizmet edecek şekilde gelişmiş ve dizayn edilmiştir. Böylece herkes kendi keyfine en uygun düşen tatili seçip bunun tadını çıkarabilir.
Fakat turizm sektörünün gelişmesiyle insanların dünyayı algılayış biçimleri bir römorku çeken tır gibidir. Algılar ne yönde değişirse turizm sektörü de o yöne doğru evrilmek zorunda kalır.
Kirliliğin bu denli arttığı ve çevre dostu unsurların yaygınlaştığı bu dönemlerde de turizmin daha “temiz” bir sektöre dönüşme çabası içermemesi beklenemezdi. İşte bu yeni ve doğaya duyarlı turizm sektörünü “Eko Turizm” olarak adlandırıyoruz.
Peki tam olarak nedir bu “Eko Turizm”?
Eko Turizmin Tanımı
Doğaya duyarlı biriyseniz ve doğa dostu bir gezi düzenlemek istiyorsanız hem doğayı gözeterek hem de ondan keyif almak isteyebilirsiniz. Bu doğrultuda yapacağınız gezilerin tümüne eko turizm deniyor.
Doğal çevrenin orijinal yapısını bozmadan ve kirletmeden yapabileceğiniz birçok doğa gezisi, kamp ya da dağcılık, rafting gibi sporların tümü eko turizm olarak kabul görür.
Doğadan kastımız sadece ağaçlar, ormanlar ya da plajlar değil tabi ki de. Kültürel miras içeren diğer birçok güzelliğe de duyarlı olmaktır aslında.
Eko turizmin ne olduğunu anlamış olduk fakat neden böyle bir şey isteyelim? Bir yat kiralayıp denize açılmak varken, ATV’lere binerek bir dağ ya da kumsal gezisi yapabilecekken başka bir tatil planı yapmakla uğraşalım.
Elbette ana amacımızın doğayı kirletmemek olduğunu gördük fakat bu hem bu kadar basit değil hem de tek amacımız da bu değil. Doğayı kirletmeme çabamız sadece anlık bir çözüm ya da geçici bir uğraş değil, bir sürdürülebilirlik örneği olmalıdır.
Ancak bu şekilde işe yarayabilir. Ancak böylece doğal kaynaklarımızı tüketmeden gelecek nesillere bizim gibi keyif alacakları geziler yapabilecekleri bir dünya bırakmış oluruz.
Eko turizmin bir diğer büyük faydası ve amacı da yerel halkı gözetmektir. Yerel halkın kültürüne ve yaşayış biçimlerine saygı gösterdiğinizin en büyük kanıtı onların kültürünü olabildiğince bozulmaktan korumanız olacaktır.
Ayrıca eko turizm yerel halkın gelir elde etmesini teşvik eden bir yapıdadır. Bu sayede yerel halk ekonomik kalkınmasına da yardımcı olur.
Eko turizm sayesinde karbon ayak izini azaltır. Karbon ayak izini kısaca tanımlamak gerekirse kişinin kendi başına atmosfere salınmasına sebep olduğu karbon miktarı denilebilir.
Bunun içine kullandığınız deodorant ve parfümlerden özel arabalarınıza, hatta toplu taşımaya biniyorsanız o bile girer. Fakat eko turizm çoğunlukla küçük veya çevre dostu araçlarla yapıldığından en önemli mesele olan ulaşımda bile minimum karbon salınımı gerçekleşmiş olur.
Böylece atmosferde biriken karbon miktarı gereğinden fazla artmamış olur ve karbon döngüsüyle beraber biriken karbon amorti edilir. Fakat fazla karbon salınımı durumu karbon döngüsünde bozukluğa yol açar ve atmosferde karbon birikimi artar.
Bu da dünyadan yansıyan güneş ışınlarının yansıyamamasına ve atmosferdeki karbonlara takılmasına sebep olur. Kısacası dünyanın sıcaklığı her geçen gün artmaya başlar.
Biyoçeşitliliğin korunmasında eko turizmin rolü büyüktür. İnsanlar turizm sektöründen daha fazla gelir elde etmek için gözlerini karartmış bir biçimde biyoçeşitliliği yok sayarak yeni gezi turları ve rotaları inşa ediyorlar.
Bunu yaparken birçok habitatı yapmaktan çekinmiyorlar. Ayrıca doğanın dengesini de değiştirerek orada yaşayan birçok canlının ya göç etmesine ya da yok olmasına sebep oluyorlar.
Fakat eko turizm sayesinde biyoçeşitlilik ile iç içe olabilecek turlar hazırlanabilir, doğanın dengesi bozulmadan da insanlara seyahat imkanları sunulabilir.
Eko Turizme Uygun Yer Önerileri
Eko turizmin ne olduğunu ve neyi hedeflediğini öğrendiğimize göre gelin biraz da en güzel eko turistik gezileri nerelerde yapabileceğimizi inceleyelim!
Dünya Genelinde Eko Turizme Uygun Yerler
Sürdürülebilir seyahat kapsamında ele alabileceğimiz birçok yer bulunuyuyor. Sizleri bunlardan en popüler olanlara doğru küçük bir yolculuğa çıkarmak istiyoruz. Haydi, gelin!
Kosta Rika
Her ne kadar gündelik hayatımızda Kosta Rika’nın adını neredeyse hiç duymasak bile- hatta birçoğumuz Kosta Rika’nın haritada nerede olduğunu bile bilmese de- bu ülke eko turizmin dünyadaki en büyük temsilcilerindendir.
Meksika’yla Kolombiya arasında yer alan ve Panama’nın hemen üstünde konumlanan Kosta Rika tropikal iklimiyle turizm için fazlasıyla dikkat çeken bir ülke halini almıştır.
Volkanlardan ormanlara, şelalelerden okyanuslara Kosta Rika birçok doğa güzelliğini cömertçe misafirlerine sunmaktadır.
Orada hiçbir yerde karşılaşamayacağınız manzaralarla karşılaşabileceğiniz doğa manzaralarıyla karşılaşabilir, vahşi hayvanları kendi habitatlarında izleme fırsatı bulabilirsiniz.
Ayrıca biyoçeşitliliği oldukça yüksek olan bazı tepelerde birbirinden farklı birçok kuş türü gözlemleme imkânı da bulabilirsiniz!
Malezya Borneo
Borneo Malezya’ya bağlı bir adalardan biridir ve eko turizmin en gözdelerindendir. Kendisi hem orangutanlarıyla hem de vadileriyle bilinir. Olur da böyle bir gezi yapmak isterseniz Danum Vadisi’ni gezmeyi ve orangutanları izlemeyi ihmal etmeyin!
Türkiye’de Eko Turizme Uygun Yerler
Yurt dışına gezi yapmak hem masraflı hem de oldukça zahmetli. Ayrıca ülkemizin de bu ülkelerden aşağı kalır yanı yok!
Hem biyoçeşitliliğiyle hem de farklı iklimlere ev sahipliği yapmasıyla aslında Türkiye de eko turizm merkezlerinden olmaya uygun bir ülke!
Peki, Türkiye’de en iyi eko turizm gezileri nerede yapılır, gelin bir göz atalım.
Karadeniz Bölgesi
Pokut, Anzer, Elevit ve elbette Ayder gibi yaylalarıyla Karadeniz sizi büyüleyecek bir manzaraya sahiptir. Bulutların üstünden yemyeşil bir vadiye bakma keyfini hayatınızda daha uyguna yaşayabileceğiniz bir yer olduğunu düşünmüyorum! Adeta bilgisayarla üretilmiş gibi duran bu manzaralar karşısında ağzınız açık kalacaktır.
Akdeniz Bölgesi
Bir sonraki durağımız için de eski medeniyetlerden beri dünyanın göz bebeği olan Akdeniz’e, Likya yoluna gidiyoruz.
Likya yolu Türkiye’nin en uzun yürüyüş yollarından biridir. Ayrıca bu yol size hem birçok doğal güzellik sunarken hem de antik medeniyetlerden kalma bir kültürel yapıt sunar.
Hem tarihi hem doğayı seven biriyseniz sanırım Likya Yolu’ndan daha fazla sizi cezbedecek bir yer yoktur!
İşte, böylece hem eko turizmin ne demek olduğunu öğrenmiş olduk hem de eko turizmin dünyadaki ve Türkiye’deki merkezlerini!
Unutmayın ki dünyamız da adeta bizim gibi yaşayan bir varlık ve biz ona zarar verecek şeyler yapmayı durdurmadığımız sürece sadece kendi çocuklarımıza ve torunlarımıza zulmetmiş oluyoruz.
Bir enkaz değil de tüm güzellikleriyle yaşanabilir bir dünya miras bırakmak için, eko turizm kesinlikle değerlendirilmesi gereken bir seçenektir.