ABD’de Google’a karşı yürütülen rekabet davasında sular durulmuyor. Mahkemeye sunulan yeni belgeler ve ifadeler, teknoloji devinin Samsung’a "devasa" miktarda ödeme yaptığına işaret ediyor. Bloomberg’in haberine göre, Google, yeni Galaxy S25 serisinde Gemini yapay zeka uygulamasının ön yüklü ve varsayılan asistan olarak gelmesi için Samsung’a her ay büyük meblağlar aktarıyor.
Ocak Ayında Başladı: Yasa İhlalinin Hemen Ardından
Google’ın Platformlar ve Cihaz Ortaklıklarından Sorumlu Başkan Yardımcısı Peter Fitzgerald, Pazartesi günü verdiği ifadede, bu ödemelerin Ocak ayında başladığını söyledi. Bu tarih dikkat çekici çünkü Google’ın benzer anlaşmalar nedeniyle antitröst yasalarını ihlal ettiği hükmü de kısa süre önce verilmişti.
Google, Daha Sert Anlaşmalar Peşindeydi
Mahkemede sunulan dahili belgeler, Google’ın daha da ileri giderek iş ortaklarına, Gemini uygulamasının Google Arama ve Chrome ile birlikte zorunlu olarak yükleneceği daha katı dağıtım anlaşmaları teklif etmeyi düşündüğünü ortaya koydu. DOJ (Adalet Bakanlığı) avukatı David Dahlquist, yapılan sabit ödemelerin "muazzam" boyutlarda olduğunu vurguladı, ancak net rakamlar henüz açıklanmadı.
Samsung’a Diğer Devlerden de Teklifler Geldi
Fitzgerald ayrıca, Samsung’un yalnızca Google’dan değil, Microsoft ve Perplexity gibi şirketlerden de yapay zeka asistanı ön yükleme teklifleri aldığını belirtti. Ancak DOJ avukatları, Google’ın telefon üreticileriyle anlaşmalarını hafifletmeye yönelik mektupları yalnızca dava başlamadan bir hafta önce göndermiş olmasını, samimiyetsizlik göstergesi olarak sundu.
Google ile Samsung arasındaki anlaşma iki yılı kapsıyor ve sabit ödemelere ek olarak, Gemini uygulamasından elde edilen abonelik gelirlerinin bir kısmı da Samsung’a aktarılıyor.
Google’ın Geleceği Tehlikede
Adalet Bakanlığı'nın istediği şekilde karar verilirse, Google bundan sonra cihaz üreticileriyle varsayılan uygulama anlaşmaları yapamayacak, Chrome’u satmak zorunda kalacak ve arama motorunu besleyen verilerin büyük kısmını lisanslamaya açık hale getirecek.
Google ise, yalnızca varsayılan uygulama anlaşmalarından vazgeçmekle yetinmesi gerektiğini savunuyor.