Ülkeyi sarsan Narin Güran cinayeti ile ilgili yeni gelişmeler yaşanıyor. 8 yaşında cinayete kurban giden Narin'in katil veya katillerini bulma çabası devam ediyor. Yaşanan gelişmeler sonunda Narin Güran'ın annesi, ağabeyi, amcası dahil toplam 12 kişi tutuklanmıştı.
Narin Güran’ın cesedi bulunduğunda yapılan incelemeler, avuç içinde ve kıyafetlerinde saç ve kıl örneklerine rastlandığını ortaya koydu. NTV’nin haberine göre, davayı yakından izleyen Avukat Nahit Eren, İstanbul Adli Tıp Kurumu'na ait saç ve kıl örneklerinin detaylı incelemesini içeren yeni raporun dosyaya eklendiğini bildirdi.
"DNA açısından olumlu sonuç alınmayan saç örnekleri üzerinde Mitokondriyal DNA çalışması yapılabilmektedir.(Sadece İstanbul Adli Tıp Kurumunda yapılabildiği bilgisi verilmiştir) Mitokondriyal DNA; sadece anneden çocuğa aktarılan ve aynı annesel soy ağacındaki bireylerde (kardeşler, anneanne, teyze, dayı, teyze çocukları gibi) aynı olduğundan şahısların aynı annesel soydan gelip gelmediklerine dair bilgi sağlamaktadır. Narin’in avucunda ve siyah şortu üzerinde bulunan 29 cm’lik saç örnekleri ile yine üzerinden alınan biri 11 diğeri 16 cm’lik kıl örnekler İstanbul Adli Tıp Kurumunca Mitokondriyal DNA çalışmasına konu edilmiştir. Söz konusu saç ve kıl örnekleri Narin’in, Anne Yüksel Güran’ın ve abi Enes Güran’ın Mitokondriyal DNA baz dizilimi ile uyumlu olduğu tespit edilmiştir."
Deliller katilleri ortaya çıkartabilir!
Soruşturma sürecinde, bu kıl örneklerinden herhangi bir sonuç alınamamıştı ve örneklerin İstanbul Adli Tıp Kurumu’nun ileri teknolojiye sahip laboratuvarında incelenmesi talep edilmişti. Mahkeme bu delili dikkate alırsa, Narin’in katil veya katillerinin kimliği konusunda önemli bir ilerleme kaydedilmiş olacak.
Enes Güran, dli tıp raporunu sormuştu
Narin’in cinayetiyle ilgili soruşturma kapsamında tutuklanan abisi Enes Güran, cezaevinde yaptığı bir telefon görüşmesinde adli tıp raporunu ısrarla sormuştu. Bu görüşmede, önce Narin’in diş macununu, ardından diş fırçasını kullandığını belirtmesi dikkat çekmişti. Enes Güran’ın bu ifadeleri, küçük kızın DNA izlerinin çıkmasından endişe ettiği yönündeki iddiaları gündeme getirmişti.