Gündem

Öpüşmenin ilkel kökenleri az önce ortaya çıktı: Bu bilgi sizi iğrendirebilir!

Öpüşmenin insanlar arasında ne zaman ortaya çıktığını kimse bilmiyor. Ancak ortaya atılan yeni bir teori, biraz mide bulandırsa da oldukça dikkat çekici.

Birinin ağzını diğer bir insana, ister arkadaşlık ister aşk amacıyla koyma pratiği evrensel değildir; bu da kültürün, içgüdü yerine, bu davranışta etkili olabileceğini düşündürmektedir. Öte yandan, öpüşme insanlara özgü değildir. Bonobo ve şempanze gibi diğer primatlar da birbirlerini öperler. Bu durum, Birleşik Krallık’taki Warwick Üniversitesi'nden primatolog ve evrimsel psikolog Adriano Lameira'ya göre, daha önce hiç düşünülmemiş bir kökeni öne sürüyor… 

Atalarımız ölü deri parçalarını veya parazitleri öperek temizlemiş olabilir!

Lameira, bu ilkel öpüşmenin atalarımızın rutin bir bakımı sırasında gerçekleşmiş olabileceğini söylüyor. Bakım yapan primat, ölü deri parçası veya parazit bulduğunda, öperek bu sorunu sevecen bir şekilde halletmek için partnerinin cildine doğru ilerliyor.

“Bakımın hijyenik önemi, insan evrimi boyunca tüy kaybı nedeniyle azalmıştır,” diyen Lameira, “ancak daha kısa bakım seansları, tahmin edilebilir bir şekilde, nihayetinde sosyal ve akrabalık bağlarını işaretlemek ve güçlendirmek için bir tür ritüel davranışın tek kalıntısı olarak kalan son ‘öpüşme’ aşamasını korumuş olmalıdır” ifadelerini kullanıyor. İnsanlar arasında öpüşme kayıtları binlerce yıl geriye gitmektedir, bu nedenle kesinlikle zamanın ve değişken modanın testlerinden geçmiştir. 

Adriano Lameira

Öpüşmenin evrimsel kökenine dair diğer teoriler!

Öpüşmenin evrimsel kökenleri hakkında geçmişte de birçok teori öne sürülmüştür. Popüler bir açıklama, öpüşmenin bebeklere önceden çiğnenmiş yiyecek yedirmekle bağlantılı olduğudur. Ancak öpüşme, dudakların dışarı doğru şişmesi ve bir miktar emiş gerektirir. Bir bebeğe önceden çiğnenmiş yiyecek vermek, yiyeceği bebeğin ağzına itmek için dışarıdan bir kuvvet gerektirir, bu da öneriyi biraz daha az ikna edici hale getirir.

Başka bir hipotez, öpüşmenin sosyal inceleme aracı olarak diğer bir kişinin koklanmasından kaynaklandığını öne sürmektedir; ancak ağzımızın neden bu duruma dahil olması gereksin? Bunun yerine, Lameira, bu pratiğin bir güvence meselesi olarak gelişmiş olabileceğini savunuyor. İnsanlar ve diğer primatlar sosyal hayvanlardır ve bu sosyal bağları güçlendiren ritüellere katılırlar. Diğer primatlar için en yaygın sosyal bağlanma şekli bakım yapmaktır.

Bakıcının son öpücüğü

“Bakım, başkalarının tüylerini/parmaklarını parazitlerden, ölü deriden ve kalıntılardan arındırma işlemidir,” diyen Lameira, sözlerini şöyle sürdürdü:“Bakım, sosyal dokunuş aracılığıyla ittifakların, hiyerarşilerin ve grup bağlılığının kurulmasına ve sürdürülmesine yardımcı olur; bu da endorfin salınımını tetikler, bu da stres azaltır ve bakıcı ile bakılan arasında iyi hissetme duygusunu artırarak sosyal bağları daha da pekiştirir.”

Diğer primatlarla karşılaştırıldığında, insanlar birbirlerine beklenenden %89 daha az zaman harcarlar. Çünkü bizim tüylerimiz yok ve kendimizi yıkayıp temizlemenin başka yolları var, bu da ikinci bir katılımcıyı gerektirmiyor. Ancak, zamanla birbirimizi daha az bakım yapsakta, belki de bu ritüelin bazı kalıntılarını korumuşuzdur.

Bu kalıntılardan biri, Lameira’nın “bakıcının son öpücüğü” dediği şeydir. Ağızdan ağıza öpüşme, bakıcının öpücüğünün doğal bir uzantısı olarak gelişmiş olabilir.

Tiksindirici bir şekilde, bu açıklama şu ana kadar öne sürülen diğer açıklamalar kadar makul görünüyor. Bunun kesin bir yanıtı asla bilemeyeceğiz, ancak bu konuyu diğer primatları inceleyerek ve tüy kalınlıklarına göre bakım davranışlarını karşılaştırarak daha ileriye taşıyabiliriz.

Tabii ki, şimdi karşılaşılan daha büyük bir zorluk, bir sonraki öpücüğünüzde bitleri düşünmemek olabilir.

Bu iddia, Evrimsel Antropoloji dergisinde yayınlandı.