Paranın pul olduğu, maaşların saatler içinde değer kaybettiği ve insanların milyonlarca sıfırla boğuştuğu dönemler... İşte tarihin en şiddetli enflasyon krizleri!
10. Federal Yugoslavya Cumhuriyeti: Paranın Anlamsızlaştığı Ülke
1993-1995 yılları arasında Yugoslav dinarı, tarihte görülen en çarpıcı değer kayıplarından birine sahne oldu. Yüzde beş katrilyon (5 ve yanında 15 sıfır!) gibi akıl almaz bir enflasyon oranıyla karşı karşıya kalan ülkede, hükümet sürekli yeni para birimleri çıkarmak zorunda kaldı.
Öyle ki, bir "yeni dinar" bir milyon eski dinara, "yeni yeni dinar" bir milyar eski dinara eşitlendi. En sonunda "süper dinar" devreye sokuldu. Durum o kadar vahimdi ki, hem işletmeler hem de hükümet sonunda Alman Markı kullanmaya başladı.
9. Antik Roma: İmparatorluğu Çökerten Enflasyon
Roma İmparatorluğu'nun çöküşünün arkasındaki en önemli nedenlerden biri, MS 200-300 yılları arasında yaşanan korkunç enflasyondu. Antoninus Vebası'nın nüfusu kırması, işçi sıkıntısı ve maaşların hızla artması, malların fiyatlarını da yukarı çekti.
İmparatorluk, gümüş paraları saflığını bozarak daha fazla para basmaya başladı. Bu durum, 100 yıl içinde %15.000'lik bir enflasyona yol açtı. İmparatorlar fiyat sabitlemeye çalıştı ancak bu sadece kara borsayı güçlendirdi. Sonunda, orduya bile maaş ödeyemeyen imparatorluk çöküşe geçti.
8. Almanya: Sıfırlar Hastalığı
1919-1923 yılları arasında Almanya, tarihin gördüğü en dramatik hiperenflasyonlardan birini yaşadı. Papiermark o kadar değersizleşti ki, çalışanlar maaşlarını alır almaz market market koşuyor, temel ihtiyaçlarını almaya çalışıyordu.
İlginç bir şekilde, insanlar "sıfır hastalığı" adı verilen psikolojik bir rahatsızlığa yakalandı. Rüyalarında sıfır görüyor, her şeyi sıfırlarla sayıyorlardı. Birinin "üç milyon çocuğum var" ya da "40 milyar yaşındayım" demesi normal karşılanıyordu. 1923'te bir dolar, 4.2 trilyon Papiermark'a eşitti.
7. Amerika Birleşik Devletleri: Sahtesi Gerçeğinden İyi
Bağımsızlık Savaşı sırasında 13 koloninin bastığı Continental para birimi, tarihin ilginç enflasyon örneklerinden birini oluşturur. Para o kadar kötü basılmıştı ki, İngilizlerin bastığı sahteler daha kaliteliydi!
İngilizler, ele geçirdikleri ya da kaçan Amerikan askerlerine sahte paralar vererek kolonilere gönderiyordu. Hatta gazetelere ilan vererek sahte para taşımak isteyenleri arıyorlardı. Bu kriz, sonunda Amerikan Anayasası'nın oluşmasına katkıda bulunan faktörlerden biri oldu.
6. Macaristan: Günlük %150.000 Enflasyon
II. Dünya Savaşı sonrası Macaristan'da yaşanan hiperenflasyon, ekonomi tarihinin en çarpıcı örneklerinden biridir. 1944'te başlayan kriz sırasında enflasyon günde %150.000 artıyordu.
Hükümet, milpengo (bir milyon pengo) ve bilpengo (bir milyar pengo) gibi yeni para birimleri çıkardı, ancak bunlar da çözüm olmadı. 1941'de 5 pengo olan 1 dolar, 1946'da 460 trilyon trilyon pengoya ulaştı!
5. Zimbabve: 100 Trilyon Dolarlık Banknot
2008'de Zimbabve'de yaşanan hiperenflasyon, modern tarihin en kötü örneklerinden biridir. Fiyatlar her gün ikiye katlanıyor, işsizlik oranı %80 ile dünya rekorunu kırıyordu. Öyle ki, hükümet 100 trilyon Zimbabve dolarlık banknot basmak zorunda kaldı.
Krizin nedeni, başkan Mugabe'nin beyaz çiftçilerden alıp deneyimsiz siyahi çiftçilere verdiği toprakların üretim kaybına yol açmasıydı. Sonunda ülke kendi parasını tamamen terk ederek Amerikan dolarını kullanmaya başladı.
4. Avusturya: Gece Gündüz Çalışan Para Basımevleri
Austro-Macar İmparatorluğu'nun dağılmasından sonra bağımsızlığını kazanan Avusturya, komşularıyla sınır savaşlarına girdi. Para basmaya başlayan hükümet, 1919-1923 arasında tedavüldeki parayı %14.250 artırdı.
1919'da 16.1 krona olan 1 dolar, 1923'te 70.800 krona yükseldi. Fabrikalar kapanırken, para basımevleri gece gündüz çalışıyordu.
3. Yunanistan: İşgalin Bedeli
1941-1944 yılları arasında Yunanistan'da yaşanan enflasyon, Nazi Almanyası ve İtalya işgalinin sonucuydu. Drahmi, Almanya'nın saldırısıyla değer kaybetmeye başladı ve işgal sonrası durum daha da kötüleşti.
İşgal kuvvetleri Yunan parasını kullanarak ürün alıyor, paralar bitince de Yunanistan Merkez Bankası'na daha fazla para basması için emir veriyordu.
2. Çin: İki Savaşın Bedeli
1937-1949 yılları arasında Çin'de yaşanan hiperenflasyon, Çin-Japon Savaşı ve ardından gelen İç Savaş'ın finansmanı için basılan paralardan kaynaklandı. 1937'de 3.41 yuan olan 1 dolar, 1945'te 1.222 yuan'a, 1949'da ise 23.3 milyon yuan'a yükseldi.
Para basımı o kadar kontrolden çıkmıştı ki, Çin'in baskı makineleri yetersiz kalınca İngiltere'ye para bastırmak zorunda kaldı.
1. Polonya: Savaşın Finansmanı
1918'de bağımsızlığını kazanan Polonya, Rusya ile savaşı finanse etmek için para basmaya başladı. 1923'te para birimi çöktü. 31 Mayıs 1923'te 52.875 mark olan 1 dolar, Aralık sonunda 6.4 milyon mark, 10 Ocak 1924'te ise 10.3 milyon marka ulaştı.
Fabrikalar kapandı, çalışanlar haftada sadece birkaç gün çalışabilir hale geldi. Hükümet 50 milyon marklık banknot çıkardı ve 100 milyon marklık banknot planlandı ama basılamadı.