Gezi&Seyahat

Venedik değil Halfeti Köyü: İşte Halfeti’nin hikâyesi!

Şanlıurfa’nın saklı güzelliklerinden biri olan Halfeti, geçmişi binlerce yıl öncesine dayanan kadim bir yerleşim yeri. Bir zamanlar Fırat Nehri kıyısında hayatın tüm canlılığıyla aktığı bu topraklar, Birecik Barajı’nın yapılmasıyla sulara gömüldü. Ancak Halfeti, batan köyüyle değil, suyun üstünde hayata tutunan yeni yüzüyle hafızalara kazındı.

Halfeti’nin tarihi, M.Ö. 855 yılına kadar dayanıyor. Asur, Roma ve Bizans gibi birçok medeniyete ev sahipliği yapan bölge, "Rumkale" olarak bilinen tarihi kaleye de komşu. Halfeti, sahip olduğu taş evleri, dar sokakları ve Fırat’a uzanan manzarasıyla adeta zamana meydan okuyan bir yerleşim yeri olarak anılıyor.

Baraj suları altında kalan bir kasaba

1999 yılında tamamlanan Birecik Barajı, Halfeti’nin kaderini değiştirdi. Barajın suları yükselince, eski Halfeti’nin büyük bölümü sular altında kaldı. Camileri, taş evleri, tarih kokan sokakları yavaş yavaş kayboldu. Ancak bölge halkı pes etmedi. Halfeti, "batmayan köy" unvanını, suyun üzerinde var olmayı başaran yaşamıyla kazandı.

Batık camii, sular altında minare

Bugün Halfeti denince akla gelen en güçlü imgelerden biri, yarısı suyun altında kalan cami minaresi. Eski köyün simgesi haline gelen bu minare, adeta geçmişin sessiz bir tanığı gibi Fırat’ın serin suları arasında yükseliyor. Ziyaretçilerine, kaybolan bir medeniyetin izlerini gözler önüne seriyor.

Karagül’ün ana vatanı

Halfeti, yalnızca tarihi ve sular altındaki güzelliğiyle değil, dünyada sadece burada yetişen simsiyah gülleriyle de biliniyor. Karagül, bölgenin simgesi haline gelmiş durumda. Bu eşsiz gül, yalnızca Halfeti’nin mikroklima koşullarında siyah rengini alabiliyor. (İddia)

Turizm cenneti: Tekne turları ve tarihi Rumkale

Halfeti, günümüzde Şanlıurfa’nın en çok ziyaret edilen turizm noktalarından biri haline geldi. Özellikle tekne turları, hem su altındaki eski Halfeti’yi hem de Rumkale’yi keşfetmek isteyenler için vazgeçilmez. Fırat Nehri üzerinde süzülen tekneler, ziyaretçilere eşsiz bir tarih ve doğa yolculuğu sunuyor.

Unesco tarafından “Cittaslow” (Sakin Şehir) ilan edildi

Halfeti, 2013 yılında UNESCO tarafından “Cittaslow” (Sakin Şehir) unvanına layık görüldü. Bu unvan, bölgenin doğal ve kültürel mirasına gösterilen özenin bir göstergesi olarak kabul ediliyor. Halfeti, hem tarihiyle hem de huzur veren atmosferiyle ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor.

Halfeti bugün ne vadediyor?

Sular altındaki eski yapıları, siyah gülleri, taş evleri ve Fırat Nehri’nin sükunetiyle Halfeti, geçmiş ile bugünün iç içe geçtiği eşsiz bir durak. Yılın her dönemi yerli ve yabancı turistleri ağırlayan ilçe, ziyaretçilerine adeta zamanın yavaş aktığı bir hikâye sunuyor.