Polonya Başbakanı Donald Tusk, Ankara’daki ziyaretinde Türkiye’nin AB üyeliğini desteklediğini ifade ederek, “Türkiye’nin AB üyelik sürecinin artık gerçekçi ve sürdürülebilir olmasını umuyoruz. Bu konuda Türkiye’yi her zaman destekledik ve desteklemeye devam edeceğiz,” dedi. Bu açıklama, Polonya’nın Avrupa Konseyi Dönem Başkanlığı’nda Türkiye ile ilişkileri güçlendirme çabalarının bir parçası olarak yorumlandı. Ancak Tusk’ın sözleri, X’te paylaşılan bir gönderiyle uluslararası kamuoyunda farklı tepkilerle karşılandı. Gönderi, Polonya ve AB bayraklarının görselleriyle desteklenirken, kullanıcıların çoğunluğu bu fikre şüpheyle yaklaştı.

Türkiye Ab

Uptade News adlı Twitter hesabının paylaşımı, 24 saatten kısa bir sürede 15 binden fazla beğeni ve 2 binden fazla yorum aldı. İşte, en çok beğeni ve yorum alan yanıtların Türkçeleştirilmiş hali:

Türkiye Ab (1)

WHBower: Konstantinopolis Yunanistan'a geri verildiğinde konuyu daha detaylı tartışabiliriz.

Visegrad24: Hayır, GERÇEKTEN Türkiye'nin AB üyesi olmasını istemiyoruz.

DNey: Ben Türkiye'den önce Rusya'nın AB'de olmasını tercih ederim.

Türkiye Ab (2)

Singularity or Doom: AB, Romanya ile birlikte öldü, haberiniz yok mu?

Daniel Conversano: Kimse bunu istemiyor, teşekkürler.

Priscilla RivasLoria: Tabii ki istersiniz! AB'de tek eğitilmiş ordu onlar!

Türkiye Ab (3)Stelios Fotopoulos: AB'de Türkiye'ye yer yok.

Minatellevoi: Neden olmasın? Bir Polonyalı olarak Türkiye'de bir problem görmüyorum. Tanıdığım Türkler iyi insanlardı. Ayrıca yemekleri de harika! 

Yorumlar ne söylüyor?

Bu yorumlar, Tusk’ın açıklamasına yönelik uluslararası kamuoyunda ciddi bir şüphe ve karşıtlık olduğunu gösteriyor. Özellikle Avrupa’daki bazı kullanıcılar, Türkiye’nin AB üyeliğini kültürel, siyasi ve coğrafi nedenlerle uygun bulmadıklarını ifade etti. Romanya ve Macaristan gibi ülkelerden gelen tepkiler, AB’nin genişleme politikalarına dair endişeleri yansıtıyor. Türk bir kullanıcının olumsuz tepkisi ise, Türkiye içinde de bu konuda farklı görüşler olduğunu ortaya koyuyor.
X’te yapılan yorumlarda, Türkiye’nin “otokratik yönetimi,” AB değerleriyle uyumsuzluğu ve 80 milyonluk nüfusunun AB’ye olası etkileri sıkça vurgulandı.

Örneğin, bir kullanıcı, “Nahhh Turkey is an Arab country not an European country lol” (Hayır, Türkiye bir Arap ülkesi, Avrupa ülkesi değil.) yorumunda bulundu. Bu, Türkiye’nin Avrupa kimliğine dair yaygın bir önyargıyı yansıtıyor.

Gelecekte neler olacak?

Tusk’ın açıklaması, Polonya’nın Türkiye ile ikili ilişkilerini güçlendirme ve AB’nin genişleme politikalarına dair vizyonunu yansıtıyor. Ancak bu, AB içinde Türkiye’nin üyelik sürecine karşı çıkan ülkeler (özellikle Fransa, Avusturya ve Almanya) tarafından soğuk karşılanabilir. Web aramalarından elde edilen bilgilere göre, Türkiye’nin AB üyelik müzakereleri 2005’te başlamış, ancak 2016’daki darbe girişimi ve insan hakları konusundaki endişeler nedeniyle büyük ölçüde durmuş durumda. Tusk’ın bu açıklaması, Türkiye ile AB arasında yeniden bir diyalog başlatma çabası olarak yorumlanabilir, ancak kamuoyu tepkileri bu girişimin zorlu bir yol izleyebileceğini gösteriyor.