Türkiye'de siyaset gündemi son bir aydır aynı konuyla çalkalanıyor: sözde terör örgütü lideri Abdullah Öcalan ve kendisi için talep edilen umut hakkı.

Geçtiğimiz ay Abdullah Öcalan'ın mecliste konuşma yaparak teröre son vermesini isteyen Devlet Bahçeli, bu isteğini birkaç kez daha yineledi.

Son olarak 26 Kasım Salı günü partisinin grup toplantısında konuşan Devlet Bahçeli, DEM Parti ile Öcalan arasında diyalog kurulması gerektiğinden söz etti.

Bu çağrılar kamuoyunda çeşitli tepkilerle karşılanırken, Cumurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan henüz net bir görüş belirtmiş değil.

Siyaset sahnesindeki karışıklık devam ederken vatandaşlar ise ismi sık sık geçen "Umut hakkı" tabiri hakkında bilgi edinmek istiyor; nitekim bu tabir bizler için yeni sayılır.

UMUT HAKKI NEDİR, KİMLERE UYGULANIR?

Umut hakkı, müebbet hapis cezası alan ve koşullu serbest bırakılma imkanı olmayan mahkumlar için getirilmiş bir düzenleme olarak tanımlanabilir.

Bu düzenlemenin geçmişi 11 sene öncesine, 2013 yılına dayanıyor; o yıl İngiltere'de görülen Vinter ve Diğerleri isimli bir davanın ardından Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM), müebbet hapis cezasıyla ilgili bazı hükümlere varmıştı.

AİHM, müebbet hapis cezalarının koşullu serbest bırakılma şansı olmaksızın uygulanmasının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin 3. maddesinin ihlali anlamına geldiğine hükmetmişti.

Mahkemenin kararı Avrupa'da binlerce müebbet hapis cezası almış mahkum için bir umut kapısı açtı; nitekim AİHM'nin kararında "müebbet hapis cezasının en fazla 25 yıl sonra gözden geçirilmesi gerektiği" ifadeleri de mevcut.

1999 yılının Şubat ayında tutuklanan Abdullah Öcalan an itibariyle 25 yıldır tutuklu; dolayısıyla kendisinin umut hakkından faydalanabilmesi yönünde bazı talepler var.

İlk olarak DEM Parti tarafından Temmuz ayında dile getirilen bu talepler, son bir aydır da Devlet Bahçeli tarafından yinelenmekte.