23 Nisan günü İstanbul Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, Marmara Bölgesi'nde büyük paniğe neden oldu. Can kaybı yaşanmamış olsa da, korkudan yüksekten atlayan ve çeşitli şekillerde yaralanan 236 kişi hastanelere kaldırıldı. Depremin ardından birçok vatandaş, artçı sarsıntılarla birlikte yoğun kaygı ve korku hissetmeye devam ediyor.

Uzmanlar ise deprem gibi doğal afetlerin yalnızca fiziksel değil, psikolojik etkilerinin de son derece ciddi olduğunu vurguluyor. Klinik Psikolog Sermin Bozbağ, “Deprem anında yaşanan korku, vücudun doğal bir savunma tepkisidir. Ancak bu yoğun duygular uzun süre devam ederse mutlaka profesyonel destek alınmalıdır” diyerek vatandaşları uyarıyor.

Bozbağ, deprem sonrası yaşanan yoğun duyguların insanın hayatta kalma içgüdüsünden kaynaklandığını belirterek, güvenlik duygusunun sarsılmasının kişide geçici veya kalıcı psikolojik etkiler yaratabileceğine dikkat çekti. Özellikle kalp çarpıntısı, baş dönmesi, nefes darlığı gibi belirtilerin sıkça görülebileceğini, ancak bunların doğal tepkiler olduğunu vurguladı.

Deprem Sonrası Psikolojimizi Nasıl Koruruz (1)

Korku Bir Aydan Uzun Sürüyorsa Dikkat!

Deprem korkusuyla başa çıkmada, bireylerin kontrol edebildikleri unsurlara odaklanmasının önemine işaret eden Bozbağ, “Deprem çantası hazırlamak, evde güvenli alanlar belirlemek gibi somut adımlar, kişiye güç ve kontrol hissi kazandırır” dedi. Aile içinde doğru iletişimin ve özellikle çocuklarla yaşlarına uygun bir dille konuşmanın da sürecin sağlıklı atlatılmasına büyük katkı sunduğunu ekledi.

Deprem sonrası kaygının bir süre devam etmesinin normal olduğunu ancak bu durumun bir aydan uzun sürmesi ya da gündelik yaşamı sekteye uğratması halinde profesyonel destek alınması gerektiğini belirten Bozbağ, “Uykusuzluk, kabuslar, ani irkilmeler gibi şikayetler artıyorsa bu belirtiler göz ardı edilmemelidir” diye konuştu.

Ebeveynler Sakin Kalmalı

Çocukların depremlerden yetişkinlere göre çok daha fazla etkilendiğini hatırlatan Bozbağ, ebeveynlerin önce kendi duygularını düzenlemeleri gerektiğinin altını çizdi. Diyafram nefesi gibi basit rahatlama tekniklerinin bu süreçte faydalı olabileceğini belirten uzman, çocuklara yaşlarına uygun açıklamalarla destek olunması gerektiğini söyledi.

Bozbağ, sözlerini şöyle tamamladı:

Korku hissetmek insanın doğasında vardır. Önemli olan, bu duygunun hayatı kısıtlayacak boyuta ulaşmasına izin vermemek. Kendinizi sürekli tehdit altında hissediyorsanız, profesyonel destek almak ihmal edilmemeli.

Kaynak: https://www.hurriyet.com.tr/aile/galeri-deprem-aninda-ve-sonrasinda-psikolojimizi-nasil-koruruz-4277