Geleneksel kornea nakli, gözün ön kısmındaki saydam tabaka olan korneanın hasar gördüğü durumlarda yıllardır uygulanan bir yöntem. Ancak bazı hastalarda, ciddi kornea hasarı veya nakil reddi gibi komplikasyonlar nedeniyle bu yöntem işe yaramıyor. İşte tam bu noktada, tıp dünyasında çığır açan bir yenilik devreye giriyor: Osteo-odonto keratoprosthesis (OOKP), yani dişten yapılan protezle görme yetisini geri kazandırma ameliyatı. Kanada’da gerçekleştirilen bu nadir ve inanılması güç yöntem, hastanın kendi köpek dişini kullanarak görme yetisini yeniden sağlıyor. Peki, bu nasıl mümkün oluyor? İşte detaylar…
Geleneksel kornea naklinin sınırları
Kornea nakli, dünya genelinde en sık uygulanan ve başarı oranı yüksek cerrahi işlemlerden biri. Hasarlı kornea, bir donörden alınan sağlıklı dokuyla değiştirilerek hastanın görmesi iyileştiriliyor. Ancak bu yöntem her zaman çözüm değil. Özellikle korneanın damarlanması, tekrarlayan nakil reddi, ciddi kimyasal yanıklar veya Stevens-Johnson sendromu gibi durumlarda geleneksel nakil başarısız olabiliyor. Bu tür vakalarda kornea dokusu, nakledilen yeni dokuyu kabul etmeyebiliyor veya iyileşme süreci istenen sonucu vermiyor. İşte bu noktada, alternatif bir yaklaşım olan OOKP devreye giriyor.
Dişten protez nasıl yapılıyor?
Osteo-odonto keratoprosthesis, ilk olarak 1960’larda İtalyan göz cerrahı Prof. Benedetto Strampelli tarafından geliştirilen bir yöntem. Ancak yıllar içinde teknolojinin ilerlemesiyle daha güvenli ve etkili hale geldi. Kanada’daki cerrahlar, bu prosedürü uygulayarak dikkat çekiyor. İşlem şu şekilde gerçekleşiyor:
- Dişin hazırlanması: Hastanın kendi köpek dişi (veya uygun başka bir diş) çıkarılıyor. Dişin kökü ve çevresindeki kemik dokusu, biyolojik uyumluluğu nedeniyle tercih ediliyor.
- Optik lens eklenmesi: Dişin içine özel bir plastik optik lens yerleştiriliyor. Bu lens, ışığı retinaya odaklayarak görmeyi sağlayacak ana bileşen.
- Dokunun entegrasyonu: Diş ve lens kombinasyonu, hastanın yanağına veya omzuna birkaç ay boyunca implante edilerek dokunun kanlanması ve sağlıklı bir şekilde büyümesi sağlanıyor.
- Göze yerleştirme: Hazırlanan bu “diş protezi,” son aşamada göz yuvasına cerrahi olarak yerleştiriliyor. Korneanın yerine geçen bu yapı, görme yetisini geri kazandırıyor.
Bu yöntem, dişin kendi dokusundan yararlanıldığı için bağışıklık sisteminin reddetme riskini büyük ölçüde azaltıyor.
Kimler için uygun?
OOKP, genellikle geleneksel kornea naklinin başarısız olduğu veya uygulanamadığı hastalar için bir seçenek. Özellikle şu durumlarda tercih ediliyor:
- Korneanın tamamen opak hale geldiği ve damarlandığı ciddi vakalar,
- Kimyasal yanıklar veya enfeksiyonlar nedeniyle kornea dokusunun geri dönüşümsüz şekilde zarar görmesi,
- Stevens-Johnson sendromu gibi otoimmün hastalıklar sonucu korneanın işlevini yitirmesi.
Ancak bu ameliyat herkes için uygun değil. Hastanın sağlıklı bir dişi ve yeterli kemik dokusu olması gerekiyor. Ayrıca prosedür, uzun bir hazırlık ve iyileşme süreci gerektirdiğinden, sabır ve dikkatli bir takip şart.
Neden diş tercih ediliyor?
Bir dişi göze yerleştirme fikri tuhaf gelebilir, ancak bunun arkasında sağlam bir tıbbi mantık yatıyor. Kanada’daki ameliyatları yöneten göz doktoru Dr. Greg Moloney’e göre, dişlerdeki dentin eşsiz bir şekilde güçlü ve biyolojik olarak uyumlu; bu da onu bir lens için mükemmel bir kılıf haline getiriyor.
Yapay implantların aksine, ki bunlar sıklıkla bağışıklık sistemi tarafından reddedilir, hastanın kendi dişi vücut tarafından doğal olarak kabul ediliyor. Bu, uzun vadeli başarı şansını çarpıcı bir şekilde artırıyor; ki bu çok önemli bir faktör, zira 2022’de İtalya’da yapılan bir araştırmaya göre hastaların %94’ü ameliyattan sonra ortalama 27 yıl boyunca görme yetilerini korudu.