Tarsus'ta 2015 yılında, dersten çıktıktan sonra evine gitmek için bindiği minibüsün şoförü Ahmet Suphi Altındöken tarafından katledilen Özgecan Aslan, ailesi ve yakınları tarafından anıldı.
Özgecan mezarı başında anıldı
Özgecan'ın annesi Songül Aslan, babası Mehmet Aslan ve sevenleri, Mersin Şehir Mezarlığı'ndaki kabrini ziyaret ederek dualar etti ve mezarına çiçekler bıraktı. Özgecan'ı anarken duygusal anlar yaşayan ailesi, gözyaşlarına engel olamadı.
Anmada konuşan baba Mehmet Aslan, "Özgemin ebediyete gitmesinin üzerinde 10 yıl geçti. 10'uncu yılda sevgi istiyoruz, artık sevgi olsun. Barış olsun, adalet olsun. İstediğimiz bu. Kadınlar katledilmesin. Kadın olmazsa kainatta hiçbir şeyin anlamı olmaz" dedi.
"Acımız dinmedi"
Anne Songül Aslan "10 yıldır acımız ilk günkü gibi. 10 yıl geçti fakat acımız dinmedi, dinmeyecek. Hala kadınlarımız, çocuklarımız katlediliyor, öldürülüyor. Hak, hukuk, adalet istiyoruz. Artık başka kadınların canları yanmasın" diye konuştu.
Özgecan Aslan kimdir?
Özgecan Aslan, 22 Ekim 1995 tarihinde doğdu. Mersin Çağ Üniversitesi'nde Psikoloji Bölümü öğrencisiydi ve ileride psikolog olmayı hedefliyordu. Hayat dolu ve idealleri olan genç bir kadındı.
Özgecan Aslan ne zaman ve nasıl öldü?
11 Şubat 2015 tarihinde, okuldan eve dönmek üzere bindiği minibüsün şoförü Ahmet Suphi Altındöken tarafından tecavüz girişimine direndiği için hunharca öldürüldü. Altındöken, Özgecan'ı bıçakladıktan sonra cesedini yakarak gizlemeye çalıştı. Olay, Türkiye'de büyük bir infial yarattı ve kadına yönelik şiddetin sembollerinden biri haline geldi.
Özgecan Aslan'ın bedeni ne zaman bulundu?
Özgecan'ın yanmış bedeni, 12 Şubat 2015'te, katil zanlısı Ahmet Suphi Altındöken'in jandarmaya verdiği ifadeyle bulundu. Altındöken, suçu babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe ile birlikte işlediğini itiraf etti.
Özgecan Aslan'ın katiline ne oldu?
Yapılan yargılama sonucunda, Ahmet Suphi Altındöken, babası Necmettin Altındöken ve arkadaşı Fatih Gökçe, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırıldı. Bu ceza, Türkiye'de kadına yönelik şiddet davalarında verilen en ağır cezalardan biri olarak kaydedildi.
