Reddit üzerinden tartışılan bir konu dikkatleri çekti. "m1ntb3rrycrunchh" isimli Reddit kullanıcısı, "Ailenizde 'bir şeylerin yanlış olduğunu' fark etmenizi sağlayan neydi?" diye bir soru sordu. Altına yüzlerce yanıt gelirken, sizler için en dikkat çekici 10 yanıtı derledik.
-
"Bir gün okuldan sonra bir arkadaşımın evine gittim ve annesi bizi akşam yemeğine çağırdı. Ailenin masada oturup birlikte yemek yediğini, sohbet ettiğini, şaka yaptığını ve güldüğünü görünce çok şaşırdım. Gerçekten birbirleriyle vakit geçirmekten keyif alıyorlar gibi görünüyordu. Ortada bir gerginlik yoktu, kimse bağırmıyordu ya da somurtmuyordu, havada bir tehdit hissetmiyordum. Sadece basit, eğlenceli bir akşam yemeğiydi. Meğerse her akşam bunu yapıyorlarmış! Şok edici bir davranış. O zaman arkadaşımın ailesi gerçekten tuhaf diye düşünmüştüm. Ama daha fazla arkadaş edinmeye başladıkça, aslında benim ailemin 'tuaf' olduğunu fark ettim."
-
"Babamın beni dövmek üzere hazırlandığı bir anda, o kadar sinirliydi ki beni iyi bir şekilde tutamadı, ben de darbeden kaçtım ve babam kendi dizlerine vurdu... Bunu üniversitedeki bir partide anlattım. Hikayeyi gülerek bitirdiğimde, karşılaştığım korkunç sessizliği asla unutmayacağım. Sonra bir arkadaşım beni bir kenara çekti ve nazikçe, bir babanın çocuğunu deri bir kemerle düzenli olarak dövmesinin normal ya da komik olmadığını söyledi."
-
"On üç yaşında devlet okuluna başladım ve yeni okulumdaki çocuklar beni zorbalıkla rahatsız etmeye başladılar. Hemen sosyal becerilerimin eksik olduğunu fark ettiler. Beni zorbalayan çocuklara, herhangi birine nazik ve hoş davranır gibi davrandım. Bir ay sonra, hayatımdaki ilk arkadaş grubunu kurduğumda, zorbalıkların beni rahatsız edememesinin ne kadar sıra dışı olduğunu söylediler, sözlü tacizden etkilenmeme konusundaki olağanüstü yeteneğim olduğunu söylediler. Çünkü fiziksel görünüşümle alay edilmesi benim için alışılmadık bir durum değildi, ebeveynlerim zaten benimle sık sık alay ediyordu. İşte o zaman ailemin farklı olduğunu anladım. Daha önce ebeveynlerimin farklı olduğunu düşünmemiştim çünkü onların benimle dalga geçmelerini, bana isim takmalarını kabul etmiştim."
-
"En iyi arkadaşımın (ve şimdi partnerimin) ailesiyle ilk zaman geçirdiğimde altı yaşındaydım. Altı yaşındaki çocukların yaptığı gibi, düşüp dizimi çarptım. Babası hemen yanıma koştu ve beni kaldırarak 'İyi olacaksın, sen de iyisin, gel içeri gidip temizleyelim' dedi. Daha önce hiç bir yetişkinin yaralarımı temizlediğini görmemiştim. Kendimi besleyip giydirebildiğimden beri, hiç kimse benimle ilgilenmemişti. O zaman anladım ki, ebeveynlerimin beni koruması gerekiyordu."
-
"Sekiz yaşındayken bir arkadaşımın evinde vakit geçirdik. Babası, bize eğlenceli bir şey yapıp yapmayacağımızı sordu ve sonunda bana Monopoly oynamayı ve bisiklet sürmeyi öğretti. İşte o zaman, normal ebeveynlerin çocuklarıyla kaliteli zaman geçirdiğini fark ettim. Bizim evimizde, ebeveynlerim boş zamanlarında alışveriş merkezine gitmek ya da dışarıda yemek yemek dışında, bizimle hiçbir şey yapmazdı."
-
"Bir sınıf arkadaşımın annesi, benimle yakından ilgilenip, kişiliğimle odayı nasıl aydınlattığımı anlatmış ve kızıyla arkadaş olduğum için ne kadar mutlu olduğunu söylemişti. Ailemde hiç kimsenin birisi hakkında bu kadar olumlu ve derin bir şekilde konuştuğunu duymamıştım. Geçici olarak etkileşimde bulunduğum bir kadın üzerimde bir etki yaratabiliyorken, ebeveynlerimin benim hangi sınıfta olduğumu bile hatırlayamaması kafamı karıştırmıştı."
-
"Arkadaşlarımın sokağa çıkma yasaklarını kıskandığımı hatırlıyorum. Ebeveynlerim, eve gelmediğimde hiç fark etmezdi. Bir ebeveynin çocuğunun her akşam belirli bir saatte eve dönmesini beklemesi çok şefkatli ve güzel bir düşünce gibi geliyordu."
-
"Annemin beni bankaya gitmeye zorladığı gün, gitmek istemediğimi söyledim ama o hayır dememi kabul etmedi. 18 yaşındaydım. Kazara parmağımı arabanın kapısına sıkıştırdım; kanıyordu ve tırnağım çıkıyordu. Bu yüzden durup parmağımla ilgilenmek zorunda kaldım. Annem parmağımla ilgilenip bankaya gitmediğim için o kadar sinirlendiki, Arabata binip lastiklerini patlatacak kadar süratle gitti. O anda ya da sonrasında benimle ilgili hiç bir kaygısı yoktu. Anahtarlarım yoktu, bu yüzden dışarıda kaldım. Parmağımla ilgili yardım almak için komşuma bir mil yürümek zorunda kaldım. Olanları anlattığımda, yüzlerindeki korku ifadesi, tüm bunların normal olmadığını bana gösterdi."
-
"Bazı arkadaşlarım çocukken sinirlendiklerinde 'evden kaçtıkları' sevimli hikayeler anlattılar. Anneleri onlara sandviç hazırlayıp, çocukları sinirlenmeyi bırakıncaya kadar onlarların oyununa katılıyorlardı. O an anladım ki, ben çocukken asla öfke gösteremez ya da evden kaçamazdım çünkü annemin geri dönmeme izin vermeyeceğini düşünüyordum."
-
"Sekiz yaşındayken annem arkadaşım Maria'nın evinde kalmam için izin verdi. Onun annesinin yemek yaptığını gördüm ve Maria, ailesi için asla akşam yemeği hazırlamak zorunda olmadığını söyledi. Maria'da kaldığımda şımarıklık yapar, seçtiğimiz filmi izler ve bol bol abur cubur alırdık. Onun evinde geç saatlere kadar kalabiliyorduk ve sabah uyanamadığımızda hiç kimse ceza vermiyordu. En başta onların evinin dağınık olduğunu düşündüm çünkü annesi onu temizlemeye zorlamıyordu. Sonunda normal çocukların yemek yapması, temizlik yapması ve kardeşlere bakması gerekmediğini, bunun aslında ebeveynlerin işi olduğunu fark ettim.
Maria'nın gerçekten ev işleri yoktu. Müzik dersleri alıyor, spora yapıyor ve birlikte izcilik yapıyorduk. Maria'nın ev işlerini yapacak vakti yoktu ve annesi de bunu anlıyordu. Benim evimde ise ev işlerinden kurtulmanın tek yolu iş bulmaktı, ki ben de 12 yaşında çalışmaya başladım."