CHP’ye bağlı belediyeler üzerinden devam eden soruşturmalarla ilgili olarak ‘’Turpun Büyüğü’’ adını verdiği basın toplantısında açıklamalarda bulunan İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çıkışına yanıt olarak "Heybedeki büyük turpun adı Satılmış Büyükcanayakın" dedi.
Ekrem İmamoğlu’nun açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:
Kartalkaya faciası
‘’Bu olayda kusuru ya da ihmali olanların cezalandırılması en büyük temennimiz. Bunun her aşamasını pür dikkat takip edeceğiz. İnsanlar ailelerine ulaşma kaygısı yaşarken, tüm Türkiye yastayken yine ne yazık ki ilk anlarda bir kısım nifakçılar burada da ortaya çıktı. Yetkilerin sahibi olmak için yanıp tutuşanların iş sorumluluk almaya gelince adeta adam asmaca oynamasını kınıyorum.
Tanju Özcan’a destek
Sayın Tanju Özcan'a medya üzerinden hakaret edenleri, suçlu ilan edenleri ve sorumluluklardan kaçma girişimlerini en üst perdeden kınıyorum. Gerçeklerin ortaya çıkması için çabalayan ve facianın ilk gününden itibaren durmaksızın çalışan Tanju başkanımıza selam ve sevgilerimi iletiyorum.
Ümit Özdağ’ın tutuklanmasına tepki
Basın toplantısını yapacağımız ilk günlerde yangın faciasının acılarını yaşarken öte yandan siyasallaştırılmış yargı eliyle Türk siyasetine şekil verme çabasını da hep birlikte gördük. Ne yazık ki Zafer Partisi Genel Başkanı Ümit Özdağ nedense İstanbul Başsavcılığı talimatınca gözaltına alındı, sonra tutuklandı. Türkiye siyasi parti genel başkanlarının tutuklanmasına darbe dönemlerinden alışık. 1980 darbesinden bu yana Türkiye'de ilk kez iki genel başkan tutuklandı. Buradan hem sayın Özdağ'a hem sayın Demirtaş'a sevgilerimi iletiyorum.
‘’Çok büyük skandal’’
Tam facia esnasında AK Parti Ankara Kongresinin devam edip kongre bitene kadar, 6 saat boyunca Türkiye'de yangın faciası hakkında eksik bilgi verilmesi çok büyük bir skandaldır. Milletimizin bu tutum ve tavırları iyi anlayıp asla unutmaması gerekir. Bunun adı vicdansızlıktır. Dört bakan anca siyasi şov tamamlandıktan sonra facianın gerçek boyutuyla ilgili kamuoyuna bilgi vermiştir.
‘’Sorumluyu bulamıyorsunuz’’
Bu akıldan millet bir birlik ve beraberlik ortamı sağlayamaz. Sürecin içindeki etkin aktörler tek kaygılarını siyasi ikbal üzerine kurgulamış iktidar mensuplarıdır. AK Partili vatandaşlarımız dahil bir avuç insan dışında ülkemizde tek kişinin yüzü gülmüyor. Milletimiz çok uzun zamandır büyük bir hayat pahalılığı içinde perişan durumda. Facialar, felaketler art arda geliyor. Gençlerimiz mülakatlarda eleniyor, çeteler yeni doğan bebeklerimizin canına kıyıyor, kadınlarımız sokaklarda korkuyla geziyor, çeteler etrafta cirit atıyor, Türkiye mülteci merkezi olmaya devam ediyor. Ama sorsanız tüm bunlarda hükümetin hiçbir kabahati yok. Sorumluyu bulamıyorsunuz!
‘’Turpun büyüğü’’
Operasyonlar hız kesmeden devam ediyor. Rakiplerine tezgah kuruyorlar. Çarpıcı tezgahı ortaya seriyoruz. Siyaset köküne kadar yargıya karışıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan "Turpun büyüğü heybede" diyor. Dosyalar avukatlara dahi açılmıyor ama Cumhurbaşkanı ne olacak, ne bitecek, her detaya vakıf. Neredeyse sabahından akşama bu işin içinde olan insanlarla irtibat kuracak kadar bu işin içinde mi diye düşünmeden edemiyor insan. Ama lafa gelince hemen "Yargı bağımsız." Adalet Bakanı, yargı bağımsız öyle mi? Bugün biz de Cumhurbaşkanından esinlenerek basın toplantımıza tam da bu ismi koyduk: Basın toplantımızın adı "Turpun büyüğü." Bugün heybeden turp niyetine çok enteresan bir kişilik çıkacak.
‘’Bu sıra dışı ismi aklınızda tutun’’
Savcıya göre denetçi, ihaleyle ilgili raporu bana sundu. Ama böyle bir rapor yok. Olmayan rapor savcı iddianamesine nasıl giriyor? Avukatlarımız böyle bir rapor olmadığını mahkemede ispat etti. Olmayan bir rapora rağmen mahkeme iddianameyi kabul etti. Gördüğünüz gibi bu bilirkişi başına bir şey gelmeyeceğinden emin, çok güvendiği kişiler var. Bu sıra dışı kişinin adı Satılmış Büyükcanayakın. Bu ismi aklınızda tutun.
‘’Satılmış Canayakın art niyetli’’
Kesinlikle bize karşı art niyeti var. İETT dosyasına da bilirkişi olarak yine Satılmış Büyükcanayakın atanıyor. İETT aleyhine asılsız bir rapor hazırladı. Satılmış beye yeni vazifeler verildi, ödüllendirildi. Mahkemeyi aldatacak kadar cesur.
Satılmış bey kim, anlatalım. Kendisi emekli bir vatandaş. Bayındırlık ve İskan Bakanlığından. Görevi ayniyat saymanı. Sonra bilirkişiliğe başlamış. Daha sonra Çorlu, Tekirdağ, Çerkezköy davalarında da bilirkişilik yapıyor. Çerkezköy bir kısım arkadaşların dikkatini çekmiş. 2014-2016 yılları arasında şu anda çok ünlü bir yargı mensubu Çerkezköy'de de hakimmiş. İnsan acaba karşılaşmışlar mıdır yoksa sadece tesadüf mü diye düşünmeden edemiyor.
‘’Şak diyorlar, tak diye rapor çıkıyor’’
Ortada büyük bir garabet var ama şimdi ortaya koyacaklarımız gerçekten başka bir boyutta. İnsanların hayatını, özgürlüğünü perişan edecek boyutta. Dananın kuyruğu koptu da bu başka bir boyut. Satılmış bey son olarak geçtiğimiz haftalarda yapılan Beşiktaş ve Esenyurt operasyonlarında çıktı karşımıza. Eğer bir konu İBB’yi ve Ekrem İmamoğlu’nu ilgilendiriyorsa, savcıların konuyu bize bağlama arzusu varsa bilin ki maharetli bilirkişi Satılmış bey de hemen dosyaya eklemleniyor. Adeta “Alo satılmış bey” imdada yetişiyor. Şak diyorlar, tak diye rapor çıkıyor.
3 Ocak tarihli raporda Satılmış bey dışındaki iki bilirkişinin imzası yok. Esas skandal burada. Yasalara ve tüm teamüllere aykırı bir durum var. Kuralları okudum size, üçünün de imzası olması lazım. Diğer iki kişi "belediye başkanı suçlanamaz" diyerek raporu imzalamıyorlar.
Adalet Bakanı Tunç'a çağrı
Sizi görevinizi yapmaya çağırıyorum. Ama yapamayacaksınız, gücünüz yetmez. Tersini mi düşünüyorsunuz, şaşırtın beni. Sizin sözünüz İstanbul'da geçmez. "Bakan bize karışamaz" diyenlerin olduğu bir yerde siz bugüne kadar sadece tweet attınız, onun da metni belli. HSK'yı İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığıyla ilgili harekete geçirmek için mangal gibi adalet yüklü bir yürek lazım. Sonra da hukukun üstünlüğünü bu millet adına namus sayıp dert edinmek lazım.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'a mesaj
Sayın Cumhurbaşkanı, turpun büyüğü senin heybenden çıktı. Aslında işin çok kolay, bu kadar sırtında heybede yük taşımaya gerek yok. Bu kadar yük taşıyacağına kendini sadece milletin sandıktaki vicdanına emanet ettiğin an rahatlayacaksın. Yastığa başınızı koyduğunuzda huzurla uyumak kadar güzeli yok. Ben geceleri Allah'ıma bin şükür huzurla uyuyorum. Huzurla uyuyamayan düşünsün.''