Dünyada birçok hanedan halen devam etmekte. İngiliz hanedanlığı gibi sürekli gündem olan hanedanlar daha sık bilinmekte. Ancak bunların yanında Japon hanedanlığı gibi zaman zaman haber olup, genellikle de medyadan uzak duran hanedanlıklar da bulunuyor. Bu sebeple Japon İmparatorluk Ailesi tarihi merak edilmekte ve araştırılıyor.
Biz de sizler için medyadan uzak durmaya çalışan Japon İmparatorluk ailesini inceledik. Gelin bu aileye yakından bakalım...
Japon İmparatorluk Ailesi
Dünyada çokça imparatorluk ailesi bulunuyor. Bunlardan biri de Japon İmparatorluk Ailesi. Bu aile çok fazla gündemde yer almamasına rağmen dünya tarihindeki en eski hanedanlık olarak biliniyor. Kökleri mitolojiye ve efsanelere dayanan Japon İmparatorluk ailesi tarihini inceleyelim...
Yamato hanedanı olarak bilinen Japon İmparatorluk ailesinin kökleri Japon Mitolojisine dayanmaktadır. 712 yılında kaleme alınmış, Japon tarihinin ilk yazılı kaynağı sayılan Kojiki (Eski Olayların Kayıtları) ve Nihon Soki (Japonya Yıllıkları) İmparatorluk ailesinin tarihini İmparator Jummi ile başlatmaktadır.
Yamato hanedanının en eski temsilcisi olan İmparator Jummi’nin, Ninigi no Mikoto isimli tanrının soyundan geldiği kaynaklarca belirtilmektedir. Ninigi no Mikoto ise Japon mitolojisinin en büyük tanrıçası olan güneş tanrıçası Amaterasu Omikami’nin torunudur.
İmparator Jummi, imparatorluk nişanı olarak sayılan aynayı, kılıcı ve kavisli bir mücevheri doğrudan baş tanrıça Amaterasu’dan almıştır. Bu nişanlar tarih boyunca imparatorların meşruiyetinin ve otoritesinin sembolü olmuştur.
Japonların millî dini olan Şintoizm’de böylesine büyük bir yere sahip olan imparatorun hem tanrılar ile iletişimde olduğu hem de büyülü güçlere sahip olduğu uzun yıllar inanılan bir durum olmuştur.
Bundan ötürü daha MÖ 5. yüzyıldan itibaren Japon imparatorlarının ülke yönetmek gibi günlük işleri yapması yakışık almaz bir durum olarak görülmüştür. Bu fikir de imparator yerine ülkenin fiilen yüksek devlet memurları tarafından yönetilmesine yol açmıştır.
Bu durum özellikle şogun denilen askeri yöneticilerin imparatoru vekaleten çok uzun süreler ülkenin fiili hâkimi olmasına sebep olmuştur.
Döngüyü kırmak ve vekaleten yönetimler yerine doğrudan imparatorluk yönetimini sağlamak isteyen girişimler olmuştur. Ancak bunlar genellikle başarısızlıkla sonuçlanmıştır.
Tarih boyunca Japon imparatoru ve ailesi siyasette bir gölgeden ibaret olmuştur. Bu duruma en iyi örnek 15. Ve 16. Yüzyılda görülmüştür.
Bu dönemde tüm Japon İmparatorluğu’nu parçalayıp bir çeşit fetret dönemine yol açan “Savaşan Devletler Dönemi” (Sengoku Jidai) olarak bilinmektedir.
İmparatorluğu ilgilendiren bu vahim savaş sırasında bile şogunlar kendi aralarında savaşmıştır. İmparator hiçbir şekilde boy gösterememiştir.
Japon İmparatoru ve imparatorluk ailesi için asıl kırılma 1868 yılında olmuştur. Savaşan Devletler Dönemi’nin bitirilmesini sağlayan üç şogundan biri olan Tokugawa tüm Japonya’yı tek bir çatı altında birleştirmiştir.
Böylelikle Tokugawa ve ailesi 1603 yılından 1868 yılında kadar hanedan gibi Japonya’yı fiilen yönetmiştir. 1868 yılına gelindiğinde Yamato hanedanından olan İmparator Meiji artık ülkenin fiili hükümdarı sayılan bu şogunları bertaraf etmek istemiştir.
Bunun için harekete geçen imparator Meiji aynı yıl şogun ve şogun destekçisi samuraylar ile karşı karşıya gelmiştir. Şogun’un askeri gücüne karşı kendi imparatorluk ordusunu kurarak mücadeleye girişmiştir.
Boshin Savaşı olarak anılan bu savaşta Yamato hanedanı, Şogunluğu ve Tokugawa yönetimini yıkarak sarayın hakimiyetini mutlak kılmıştır.
1868 yılından itibaren tam anlamıyla ülkeye hâkim olan Yamato ailesinin bu mutlak hakimiyeti çok uzun sürmemiştir. Sadece 77 yıl sonra, 2. Dünya Savaşı’nın sonunda Japonya’nın teslim olması ile Yamato hanedanının statüsü tekrar değişmiştir.
2. Dünya Savaşı’nın sonu Japonya ve Japon iç siyaseti için önemli bir dönüm noktası olmuştur. Tarih boyunca 1945 yılına kadar kutsal sayılan, hiçbir şekilde sıradan halkın arasına karışmamış ve iletişim kurmamış olan Japon imparatoru ilk defa bir radyo yayını ile savaşın bittiğini ve teslim olduklarını açıklamıştır.
Bu radyo yayını ile Japon halkı tarihte ilk defa imparatorlarının sesini duymuşlardır. Bu yayını takiben 1 Ocak 1946 tarihinde, yeni yıl kutlanırken Japon İmparatoru bir kutsiyet taşımadığını ilan ederek kendisinin normal bir insan olduğunu duyurmuştur.
Böylelikle hanedanın statüsü sembolik bir yönetime düşürülmüş, Japonya’da savaş sonrası kurulan yeni demokratik yönetim pekiştirilmiştir.
Günümüzde Yamato hanedanlığı tamamen sembolik bir halde olup imparatorun görevleri bakanlar kurulu tarafından onaylanmaktadır. Savaş sonrası dönemde Yamato hanedanı halkla yavaş yavaş daha yakın bağlar kurmaya başlamıştır.
Çok uzun yıllardır Japon İmparatorluk ailesine büyük bir sevgi besleyen Japon halkı, Yamato hanedanına olan bağlılığını 1989'da İmparator Hirohito'nun cenazesinde ve 1993'te Veliaht Prens Naruhito'nun Prenses Masako ile olan düğününde göstermiştir.
Günümüzde bile Japon halkının yüzde seksene yakını var olan anayasal monarşiden memnun olduklarını dile getirmiş ve Yamato hanedanlığının devam etmesini istediklerini belirtmiştir.
Yamato Hanedanlığı Serveti
Japon İmparatorluk Ailesi tarihi ile birlikte araştırılan konulardan biri de Yamato ailesinin mal varlığıdır. Dünyadaki birçok hanedanda olduğu gibi Yamato hanedanının serveti merak edilmektedir.
2. Dünya Savaşı’ndan evvel dünyadaki en zengin ailelerden sayılan Japon İmparatorluk Ailesi, uzun bir süre Japon devletinin mallarının da sahibi olarak sayılmıştır. Ocak 1911 yılında hanedanın malları ve imparatorluğun malları birbirinden ayrılmıştır.
Buna rağmen varlıklı olan Japon ailesinin toplam mal varlığı 1935 yılında 650 milyon yen yani 2017 yılı baz alınarak yapılan hesaba göre 19.9 milyar dolar olarak tespit edilmiştir.
Ancak tüm bunlar 1945 yılında Japonya’nın teslim olması ile değişmiş ve imparatorluk mal varlığının büyük bir çoğunluğu dağıtılmıştır.
2003 yılına kadar Japon İmparatorluk Ailesinin harcamaları gizli tutulmuştur. 2003 yılından sonra ise harcamalar hakkında detaylı bir rapor yayınlanmıştır.
Günümüzde daha cüzi bir servete sahip olan Yamato ailesi yine de varlıklı sayılabilmektedir. 2017 yılında eski imparator Akihito’nun 40 milyon dolarlık bir serveti olduğu açıklanmıştır.
Yamato ailesi günümüzde Tokyo İmparatorluk Sarayı’nın ve Kyoto İmparatorluk Sarayı’nın sahibidir. Ayrıca aile üyelerinin kişisel kullanımlarında olan villalar da bulunmaktadır. Bunun yanında çeşitli sayıda çiftlikler ve ahırlar da yine imparatorluk ailesine aittir.
Yamato ailesine hizmet eden 1.000’i aşkın hizmetkâr bulunmaktadır. Bu hizmetkârlar arasında, orkestra üyeleri, aşçılar, şoförler, tesisatçılar, imparatorluk mezarlarını korumları için arkeologlar ve doktorlar bulunmaktadır.
Hatta Japon imparatoru günde 24 saat hazırda bekleyen beş doktora sahiptir. Bunların dışında sarayı ve aileyi koruyan 900’den fazla polis gücü bulunmaktadır.