Yazıcıoğlu’nun ölümünün aradan geçen yıllara rağmen hâlâ ölümü aydınlatılamamış ve çeşitli spekülasyonlara yol açmıştır. Muhsin Yazıcıoğlu nasıl öldü? Soruları hala akıllardadır. Bu olayın detayları, soruşturma süreçleri ve suikast iddiaları, kamuoyunun gündemini meşgul etmeye devam etmektedir. İşte Muhsin Yazıcıoğlu helikopter nasıl düştü? Konusu hakkında diğer detaylar:
Muhsin Yazıcıoğlu nasıl öldü?
Muhsin Yazıcıoğlu, 25 Mart 2009'da partisinin seçim çalışmaları kapsamında Kahramanmaraş'ın Çağlayancerit ilçesinden Yozgat'a gitmek üzere helikopterle yola çıktı. Ancak helikopter, Kahramanmaraş'taki Keş Dağı'na düştü ve Yazıcıoğlu ile birlikte BBP Sivas İl Başkanı Erhan Üstündağ, İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı, BBP Sivas Belediye Meclis Üyesi adayı Murat Çetinkaya, pilot Kaya İstektepe ve gazeteci İsmail Güneş hayatını kaybetti.
BBP Kurucu Lideri Muhsin Yazıcıoğlu, Ölümünün 16. Yılında Anılıyor
Önceki haberi okumak için buraya tıklayın.
Muhsin Yazıcıoğlu helikopter kazası nasıl oldu?
Kaza sonrası başlatılan soruşturmalarda, Adli Tıp Kurumu'nun 2011 yılında hazırladığı raporda, Yazıcıoğlu'nun kanında %13,1 oranında karboksihemoglobin tespit edildiği belirtildi. Bu bulgu, karbonmonoksit zehirlenmesine işaret ediyordu. Ancak 2022 yılında Adli Tıp Genel Kurulu, önceki raporu çürüterek, "Kişi (Yazıcıoğlu) ölüm öncesinde karbonmonoksit (CO) gazına maruz kalmıştır" şeklinde yeni bir değerlendirme yaptı.
Muhsin Yazıcıoğlu suikaste mi uğradı?
Yazıcıoğlu'nun ölümüne ilişkin suikast iddiaları, yeni bulgular ve tanık ifadeleriyle güçlendi. Dönemin Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Avcı, olay günü BBP Sivas İl Başkan Yardımcısı Yüksel Yancı ile yaptığı 12 saniyelik telefon görüşmesinde, telefonu açan kişilerin "Bir daha aramayın, başınız derde girer" dediğini ifade etti. Avcı, helikopterin F-16'lar tarafından düşürüldüğünü ve delillerin karartıldığını öne sürdü.
Hukuki süreç
Yazıcıoğlu'nun ölümüyle ilgili soruşturma ve davalar, aradan geçen yıllara rağmen devam etmektedir. Aile ve sevenleri, olayın aydınlatılması ve adaletin sağlanması için hukuk mücadelesini sürdürmektedir. Yeni deliller ve tanık ifadeleri, olayın kaza mı yoksa suikast mı olduğu konusundaki tartışmaları canlı tutmaktadır.
