Geçtiğimiz Çarşamba günü sabah saatlerinde meydana gelen 6.2 şiddetindeki depremin ardından yaşanan yüzlerce artçı sarsıntılar meydana gelmişti. Önlem olarak kent genelinde okullar 2 gün tatil edilirken gözler uzmanların açıklamalarına çevrildi. Yer Bilimci Prof. Dr. Naci Görür de bir kez daha dikkat çekici uyarılarda bulundu.

‘’Tehdit bitmedi, daha da arttı’’

Kumburgaz Fayı’nda yaşanan sarsıntıların tehlikeyi azaltmadığını aksine artırdığını söyleyen Görür, “Bu depremler enerjiyi boşaltmadı, aksine Marmara’daki fay tehdidini artırdı” diyerek uyarılarda bulundu. Görür, diğer uzmanların kesin tarih veren tahminlerine ise sert tepki gösterdi: “Şu gün, şu ay deprem olacak demek kahinliktir, ayıptır, bilim adamlığı değildir. Ayağına deniz suyu değmemiş adam konuşuyor!” dedi.

Naci Görür’den Diğer Uzmanlara Isyan ‘’Milyonların Canıyla Oynamayın’’

‘’Kumburgaz Fayı enerji biriktiriyor’’

Bölgede 1999 yılında meydana gelen depremin fay sistemini yeniden yüklediğini ve enerji transferiyle birlikte büyük bir deprem riskinin arttığını söyledi.

Kuzey Anadolu Fayı’nın Marmara’daki 160 kilometrelik kuzey kolunun Adalar, Kumburgaz ve Tekirdağ faylarından oluştuğunu hatırlatan Görür, “Adalar ve Kumburgaz fayları birlikte kırılırsa 7.6 büyüklüğünde deprem olabilir. Kumburgaz Fayı zaten canlı, enerji biriktiriyor” dedi.

‘’23 Nisan depremi odak noktayı doğuya kaydırdı’’

23 Nisan Çarşamba günü yaşanan depremin Adalar Fayı’na yakın yerlerde gerçekleştiğini söyleyen Görür, “1766’da bu faylar aynı anda kırıldı, şimdi de böyle olabilir” dedi ve 1999’dan bu yana geçen zamanda Marmara’da bir deprem gerçekleşme olasılığının yüzde 47 olduğunu vurguladı.

‘’Marangoza, kasaba konuşmuyorsun’’

Diğer deprem uzmanlarının açıklamalarını eleştiren Görür, Şener Üşümezsoy’a göndermede bulunarak şunları söyledi:

‘’Bilimsel olarak mantıklı olan bir periyod söylenir. Yoksa şu gün, sene, ay deprem olacak diyemesiniz. Bu kahinliktir, ayıptır. Bilim adamlığı değildir.

1999’dan itibaren her an olmak kaydıyla bu depremin olma olasılığı yüzde 47’dir. Bugün de bu geçerli. Dünya anca böyle dinler. Yoksa ‘ben biliyordum, söyledim’ dedim mi hafifçe tebessüm ederler. Ben bu söyleyen arkadaşa da saygı duyuyorum ama bu bilimsel değil. Bir şeyi biliyorum dersen büyün dünyanın kabul ettiği verilere dayalı konuşmak zorundasın. Marangoza, kasaba konuşmuyorsun... Bilim dünyasına konuşuyorsun.

Artçı depremlerin olması bizim için önemli. Nereye konsantre olduğu önemli. Şimdi, artçı depremlerin çoğu 23 Nisan’da olan depremin daha doğusuna sıralandı. Eğer bundan sonra daha büyük depremler olursa kökten kırar.’’

Kaynak: Sputnik Türkiye