Kampüs

Neden sınav oluyoruz? Kim, neden icat etti?

Eğitim sisteminin önemli bir parçası olan sınavlar, öğrencilerin bilgi düzeylerini ölçmek ve eğitimdeki eksiklikleri belirlemek için kullanılan temel araçlardan biridir. Ancak sözlü sınavlarda ölçülebilirlik düşük olduğu için, modern eğitimde sayısal notlandırma sistemine geçiş kaçınılmaz olmuştur. Peki, bu sistem nasıl ortaya çıktı?

Sınavlar, öğrencilerin akademik başarısını değerlendirmek için kullanılan en yaygın yöntemlerden biridir. Özellikle sözlü sınavlar, geçmişte eğitim sisteminin temel ölçme araçlarından biri olarak kullanılırken, zamanla nesnel ölçüm sistemlerine olan ihtiyaç artmıştır.

Öğrencinin bilgisini ölçmenin tek yolu olarak kabul edilen sözlü sınavların, subjektif değerlendirmeye açık olması ve adil bir ölçüm yapmayı zorlaştırması nedeniyle, modern notlandırma sistemine geçiş kaçınılmaz hale gelmiştir. Sayısal not sistemiyle birlikte, ölçülebilirlik ve objektif değerlendirme süreci eğitimde önemli bir değişimi beraberinde getirmiştir.

Not Sistemi Nasıl Ortaya Çıktı?

Modern anlamda sınav ve notlandırma sisteminin kökeni, 18. yüzyılın sonlarına kadar uzanıyor. Cambridge Üniversitesi'nde kimya profesörü olan William Farish, 1792 yılında öğrencilerin performanslarını sayısal notlarla değerlendirme fikrini ortaya atmıştır.

O dönemde yaygın olarak kullanılan sözlü sınavlar, öğrencilerin bilgilerini yalnızca sözlü anlatım yoluyla ifade etmelerine dayanıyordu ve bu durum öğretmenlerin değerlendirme sürecinde subjektif yargılarla hareket etmesine yol açıyordu. William Farish’in geliştirdiği sayısal notlandırma sistemi ise, bu subjektifliği azaltmayı ve daha objektif bir değerlendirme yapmayı amaçlamıştır.

Sözlü Sınavların Dezavantajları

Sözlü sınavlar, geçmişte yaygın olarak kullanılsa da, öğrencilerin öğrenme seviyelerini doğru bir şekilde ölçmede yetersiz kalabiliyor. Özellikle şu sorunlar öne çıkıyor:

  • Subjektif Değerlendirme: Öğretmenin öğrenciyi nasıl algıladığı, verilen notu doğrudan etkileyebilir. Kimi öğrenciler daha etkileyici konuşma becerileriyle bilgilerini olduğundan daha iyi aktarabilirken, bazı öğrenciler heyecanlanıp düşük performans gösterebilir.
  • Ölçülebilirlik Problemi: Sözlü sınavlarda öğrencinin tam olarak hangi konulara hâkim olduğunu veya hangi alanlarda eksik kaldığını belirlemek zor olabilir. Yazılı sınavlarda ise öğrencinin her konu başlığıyla ilgili bilgisi belirli bir sistematikle ölçülebilir.
  • Zaman ve Kaynak Verimsizliği: Sözlü sınavlar, tek tek öğrenci değerlendirilmesi gerektiği için oldukça zaman alıcıdır. Bu nedenle, eğitim sistemleri geniş öğrenci gruplarıyla daha verimli notlandırma yöntemleri geliştirme ihtiyacı duymuştur.

Sayısal Notlandırma Neden Daha Etkili?

Sayısal notlandırma sistemi, ölçülebilirlik ve adalet ilkelerine dayanarak daha nesnel bir değerlendirme imkanı sunar. Bu sistem, öğrencilerin bireysel başarılarını belirli kriterlere göre kıyaslamayı mümkün kılar ve öğretmenlerin not verirken daha tarafsız olmasını sağlar.

Günümüzde ise bu sistem, standart testler ve merkezi sınavlarla daha ileri bir seviyeye taşınmış durumda. Modern eğitimde test tabanlı sınavlar, hem öğrencinin konuya ne kadar hâkim olduğunu belirlemede hem de eğitim sistemindeki eksiklikleri analiz etmede büyük rol oynuyor.