Türkiye’de son günlerde artış gösteren sahte deprem uyarı uygulamaları, hem bireysel güvenliği hem de dijital mahremiyeti tehdit ediyor. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Siber Güvenlik Komisyonu Başkanı Muharrem Baki, Türkiye’de devlet destekli bir erken uyarı sistemi bulunmadığını vurgulayarak, vatandaşların bu tür uygulamalara karşı dikkatli olması gerektiğini söyledi. Deprem korkusunun kötü niyetli kişiler tarafından kullanıldığını ifade eden Baki, “Dijital güvenliğimiz, fiziksel güvenliğimiz kadar önemli. Sahte uygulamalara karşı bilinçli olmak zorundayız” dedi.
Zararlı Yazılım Tehlikesi Büyüyor
Baki, sahte deprem uygulamalarının yalnızca yanlış bilgi yaymakla kalmadığını, aynı zamanda telefonlara zararlı yazılım bulaştırdığını belirtti. Bu uygulamaların çoğunun, kullanıcıların kamera, mikrofon ve konum gibi hassas verilere izinsiz erişim sağladığını açıklayan Baki, bazı uygulamaların ise sahte bildirimler yoluyla reklam geliri elde etmeye çalıştığını söyledi. Kullanıcıların, indirdikleri uygulamalarda istenmeyen izin taleplerine karşı özellikle dikkatli olmaları gerektiğinin altını çizdi.
ABD ve Japonya gibi ülkelerde, devlet destekli ve güvenilir erken uyarı sistemlerinin uzun süredir başarıyla uygulandığını hatırlatan Baki, Türkiye’de böyle bir sistemin henüz bulunmadığını vurguladı. Sahte uygulamalarla güven kazanılmaya çalışılsa da, herhangi bir resmi altyapıya dayanmayan bu girişimlerin, halkta hem panik yaratabileceğini hem de kişisel bilgilerin kötüye kullanılmasına yol açabileceğini ifade etti. Baki, “Gerçek bir deprem erken uyarı sistemi, ancak devlet eliyle ve bilimsel altyapıyla kurulabilir” dedi.
Uzmanlar, deprem uyarısı gibi hayati öneme sahip konularda sadece resmi kurumların açıklamalarının dikkate alınmasını ve uygulama yüklerken geliştirici bilgileri, kullanıcı yorumları ve uygulamanın istediği erişim izinlerinin mutlaka kontrol edilmesini öneriyor. Korku ve panik anlarında, kişisel verilerin korunması için bilinçli ve temkinli davranmanın hayati olduğuna dikkat çekiliyor.