Ders çalışmak çok zor ve külfetli bir iştir. Ancak hem bilgiye dayalı bir birikim oluşturmanın hem de akademik başarının da kilididir. Elbette bu süreç birçok öğrenci için sıkıcıdır. Sosyalleşme vakitlerinden kısmak zorunda kalınabilir.
Hem vakitten tasarruf etmeniz hem de hayatınızdan geri kalmamanız için vizelere nasıl çalışılır başlığı altında çalışma yöntemlerini sizin için derledik…
Vizelere Nasıl Çalışılır?
Yoğun ders programları, ödevler, projeler, sunumlar yani akademik hayatınız ile sosyal hayatınız arasında bir denge kurmak gerekir. Bu dengeyi kurmak bazen sizi tüketebilir. O halde etkili ve verimli ders çalışma yöntemleri geliştirmek gerekebilir.
Tabii ki her öğrenci kendine has bir çalışma yöntemi ile çalışmalıdır. Çünkü herkesin öğrenme biçimi farklıdır. Her öğrenci nasıl daha iyi öğrenebileceğini, hangi çalışma yöntemleri kendisi daha verimli olur, keşfetmesi gerekir. Verimli ve doğru bir ders çalışma en başta iyi bir plan yapmayı gerektirir.
Planı yaptıktan sonra, çalıştığınız derse odaklanmak ve sürekli tekrar etmek verimli ders çalışmanın gerekliliklerindendir. Aynı zamanda öğrenciler tekrar ettikleri bilgileri hafızalarına kazımak için zihinlerinde çeşitli yöntemler de geliştirmelidirler.
Her öğrencinin öğrenme süreci farklıdır demiştik. Kimleri görsel materyallerle daha iyi öğrenir, daha iyi hafızasında tutar. Kimileri işitsel olarak daha iyi öğrenir, belki dersi dikkatli dinlemek o kişi için yeterlidir. Ders çalışmada önemli bir adım atmak istiyorsanız, çalışma alışkanlıklarınızı keşfetmeli, ve öğrenme stillerinizi kendinize göre ayarlamanız gerekir.
Etkili Çalışma Yöntemleri
Etkili ders çalışma sadece daha hızlı öğrenmenizi değil motivasyonunuzun da artmasına yardım eder. Öğrendikçe daha çok motive olur, motive oldukça daha çok öğrenmek istersiniz. Daha hızlı öğrenebildiğinizi görmek de sizi mutlu edeceğinden bu sıkıcı ve külfetli süreç eğlenceli bir hale de gelebilir.
Elbette tarih boyunca birçok bilim insanının, öğrencilerin kendine has çalışma yöntemleri vardı. Örneğin Leonardo Da Vinci tüm gün yarımşar saatlik uykular ile çalışıyordu. Belki bu yöntem günümüzde zararlı bile olabilir. Ancak Da Vinci için en verimli çalışma yöntemi oydu.
Peki, daha sağlıklı çalışma yöntemleri var mıdır? Elbette vardır. Bu çalışma yöntemlerini deneyerek hangisinin size uygun olduğunu öğrenebilirsiniz.
Gelin şimdi bazı öğrenme tekniklerine göz atalım. Bu yazıda ele alacağımız teknikler şunlardır;
- Pomodoro Tekniği
- Cornell Tekniği
- Nimonik Tekniği
- Feynman Tekniği
- SQ3R Tekniği (Survey, Question, Read, Recite, Review)
- Zaman Bloklama (Time Blocking)
- Parçalama (Chunking)
- Pareto İlkesi (80/20 Kuralı)
Pomodoro Tekniği
Ders çalışma teknikleri denilince ilk akla gelen tekniklerden biridir, hatta belki de ilk akla gelendir. Francesco Cirillo tarafından geliştirilen ve zaman yönetimini kolaylaştıran, düzenlemeye çalışan bir tekniktir.
Pomodoro İtalyanca’da domates anlamına gelir. Adını da domates şeklindeki bir saatten alan bu teknik zaman aralıklarına bölünmüş bi şekilde çalışmayı hedefler. Bu aralıkların her birine de pomodoro denir.
Teknik şöyle uygulanır: 25 dakikalık bir çalışmadan sonra 5 dakikalık bir ara verilir bu 30 dakika bir pomodoro eder. 4 pomodoro tamamladıktan sonra da 25-30 dakika daha mola vermek gerekir. Bir günde yapılması tavsiye edilen pomodoro sayısı da 16’dır.
Pomodoro tekniği için izleyeceğiniz adımlar şu şekilde olmalıdır;
- Ders çalışacağınız konuyu belirlemelisiniz.
- 25 dakika tamamen odaklı tamamen konsantre bir şekilde çalışmalısınız.
- Daha sonra 5 dakikalık bir mola vermelisiniz. Bu mola vaktini ilgi odağınızı dağıtacak şeylere harcamaktan kaçınmalısınız. (sosyal medya oyun ve telefon gibi) Onların yerine yapabileceğiniz aktiviteler uzanıp dinlenmek, nefes egzersizi yapmak ve müzik dinlemek olabilir. Çünkü tam tersi olursa o 5 dakika daha da uzayabilir.
- Bu döngüyü 3 kere daha tamamladıktan sonra 25-30 dakikalık bir mola daha vermelisiniz.
- 4 pomodoronun ardın yeni bir zaman dilimi ve konu belirleyip başa dönmelisiniz.
Pomodoro tekniği doğru odaklanıldığı takdirde güzel sonuçlar veren bir tekniktir. Bu taktik çalışacağınız konuyu ve zamanı parçalara bölerek öğrenmeyi kolaylaştırır. Ancak bu tekniği uygularken temel koşul masa başında full konsantre ve full odaklanmış bir şekilde çalışmaktır.
Cornell Tekniği
Walter Pauk tarafından geliştirilen bir çeşit not alma tekniğidir. Nasıl daha etkili ve verimli not alabileceğinizi göstermektedir. Oluşturduğunuz anahtar kelimelerle not alma eyleminden maksimum verimi almanızı amaçlamaktadır.
Cornell tekniği için önemli aşamalar da şunlardır:
Kaydetme: Önemli olduğunu düşündüğünüz bilgileri deftere kaydetmelisiniz.
Kısaltma: Bilgilerin hap bilgi olarak yazılması, uzun cümleler ve uzun notlar yerine kısa cümlelerle ancak hatırlatacak bir biçimde yazılmasıdır.
Tekrarlama: Alınan bu notları tekrarlayarak öğrenip öğrenmediğinizi, hatırlayıp hatırlamadığınızı ölçmenizi gerektiren aşamadır.
Yansıtma: Bu aşamada aldığınız bu notları anlamlandırmalı ve doğruluğunu test etmelisiniz.
Gözden Geçirme: Notlarınızı belirli aralıklarla gözden geçirerek öğrenmeye başlamalısınız.
Örnekleme: Bilgileri örneklendirerek kafanızda daha somut bir halde yer almasını sağlamalısınız.
Nimonik Tekniği
Bu teknik bilgilerin hafızanızda daha kalıcı olmasını amaçlamaktadır. Öğrendiklerinizi zihninizde gruplayarak bir şeylerle ilişkilendirerek akılda tutma yöntemidir.
Sözel olan derslerde daha çok işe yarayan bu teknik, dil öğrenirken de kullanılmaktadır. Öğrendiğiniz dildeki kelimeleri zihninizde görselleştirerek öğrenmeyi hızlandırır. Bu tekniğin nasıl uygulandığına bakalım.
Nimonik tekniği için şu adımları izlemelisiniz;
Hayal kurma: Öğrenmek istediğiniz bilgiyi zihninizde hayal kurarak görselleştirmeniz gereklidir.
İlişkilendirme: Bu hayalinizi bir olayla veya konuyla ilişkilendirerek sağlamlaştırmalısınız.
Yerleştirme: İlişkilendirdiğiniz bu bilgileri zihninizde belli kategorilere ve gruplara ayırmalısınız.
BBC yapımı olan Sherlock Holmes adlı televizyon dizisinde de bu teknik işlenmiştir. “Mind Palace (Zihin Sarayı)” adını verdikleri yöntem aslında bir çeşit nimonik tekniğidir.
Feynman Tekniği
Bu teknikte yapmanız gereken öğrendiklerinizi başkasına anlatıyormuş gibi çalışmak. Kendi kendinize konuşarak -karşınızda birisi varmış ve ona çalıştığınız dersi anlatıyormuş gibi- anlatmalısınız. Tabii ki bu yöntemle çalıştıktan sonra aynı dersin vizesine gireceğiniz arkadaşınıza anlatarak çalışmak da tekniğin ileri seviyesidir.
Öğrenciler arasında çok kullanılan bu teknik hem bilgilerinizi tekrar etmenize yarıyor hem de ders anlatıyormuş gibi çalışmak öğrenmenizi kolaylaştırıyor. Herhangi bir vizeye çalışırken bu şekilde çalışan öğrenciler görmüşsünüzdür. Bu tekniği vizeden saatler önce tekrar amaçlı kullanmak daha yaralı olabilir.
SQ3R Tekniği (Survey, Question, Read, Recite, Review)
Bu teknik belli aşamaları gerçekleştirerek öğrenmenizi kolaylaştıran bir tekniktir. Aşamalar üzerinden incelenebilir.
SQ3R tekniği şu aşamalardan oluşur:
Survey (Araştırma): Bu aşamada metni tarayarak hızlıca gözden geçirin. Ana başlıkları, alt başlıklar ve önemli gördüğünüz noktaları belirleyin.
Question (Soru): Bir sonraki aşama olan Question aşamasında sorular hazırlayın. Sınavda sorulabilecek sorular hazırlayabilirsiniz. Ya da öğrenmenize fayda sağlayacak sorular da hazırlayabilirsiniz. Bu aşama metne dair dikkatinizi yükseltecektir.
Read (Okuma): metni dikkatlice okuyarak bulduğunuz soruların yanıtlarını arayın. Soru ararken mente dair aran dikkatiniz tavan yapacaktır.
Recite (Tekrar): bu hazırladığınız bilgileri, soruları ve cevapları mümkünse yüksek sesle okuyarak tekrar edin.
Review (Gözden Geçirme): En son aşamada artık her şeyi gözden geçirin. Ne kadar çok tekrar ederseniz hafızanıza o kadar fazla yerleşir.
Zaman Bloklama (Time Blocking)
Bu teknik ders çalışma ve diğer aktiviteleri belirli bloklar halinde gerçekleştirmeyi hedefler. Adı üstünde zamanı bloklamanız gerekir. Örneğin; sabah 2 saat matematik çalışmak, öğleden sonra da 1 saat fizik çalışmak gibi. Bu teknik de zamanınızı verimli kullanmanıza yardım ederken odak ve motivasyonunuzu da arttırır.
Parçalama (Chunking)
Parçalama tekniği, büyük miktarda bilgiyi daha küçük ve anlamlı olacak şekilde parçalara ayırarak öğrenmenizi sağlar. Özellikle daha karmaşık ve büyük konuları daha yönetilebilir hale getirir ve bilgilerin zihinde daha uzun süre kalmasına yardımcı olur.
Örneğin, uzun bir metni kısa paragraflar halinde çalışmak gibi. Kitaplar hazırlanırken de bu metoda göre hazırlanıyor. Kitapların içindekiler kısmı parçalama tekniğiyle daha kolay öğrenmeyi sağlamak için o şekilde hazırlanıyor.
Pareto İlkesi (80/20 Kuralı)
Pareto İlkesi, aynı zamanda 80/20 Kuralı olarak da bilinir, adını İtalyan ekonomist Vilfredo Pareto’dan alır. Pareto, 1896 yılında yaptığı bir gözlemde, İtalya’daki toprakların %80’inin nüfusun %20’si tarafından sahiplenildiğini fark etmiştir. Bu gözlem, zamanla daha genel bir ilkeye dönüşmüştür ve birçok farklı alanda uygulanabilir hale gelmiştir. İlke şu basit prensibe dayanır:
Sonuçların %80'i, sebeplerin %20'sinden gelir.
Yani, belirli bir sistemdeki çıktıların büyük kısmı, girdilerin küçük bir kısmından kaynaklanır. Bu prensip birçok alanda geçerlidir: ekonomi, iş yönetimi, verimlilik ve tabii ki eğitim.
Pareto İlkesi, ders çalışma süreçlerine de uyarlanabilir. Bu süreçler şunlardır;
1. Önemli Konulara Odaklanma
Çalışmanız gereken tüm konular arasında, vizelerde başarılı olmanız için en önemli olanlar genellikle tüm konuların %20'sini oluşturur. Yani, elde edeceğiniz sonuçların %80’i, çalıştığınız konuların %20’sinden gelir. Bu, çalışmanız gereken tüm konulara aynı şekilde ağırlık vermemeniz gerektiğini gösterir. Önemli olan, sınavlarda sıkça sorulan ya da sizin eksik olduğunuz belirli alanlara daha fazla odaklanmaktır.
2. Zaman Yönetimi
Ders çalışırken geçirdiğiniz zamanın %80’i, aslında verimli olmayan faaliyetlerle harcanıyor olabilir. Pareto İlkesi’ni kullanarak, çalışmanızı en verimli hale getirecek %20’lik bölüm üzerine yoğunlaşabilirsiniz. Bu, hangi çalışma yöntemlerinin sizin için daha etkili olduğunu belirleyip, zamanınızın çoğunu onlara ayırmanızı sağlar.
Örneğin:
- Önemli notları gözden geçirmek veya sık sorulan soruları çözmek, çalışmanızda daha yüksek başarı getirir.
- Fakat detaylı notlar yazmak veya mükemmeliyetçilikle uğraşmak, zamanın büyük bir kısmını tüketip, sonuçlara çok az katkı sağlayabilir.
3. Aktif Hatırlama ve Test Çözme
Çalışma sürecinde, test çözmek ve aktif hatırlama gibi yöntemler genellikle sonuçların %80’ini sağlar. Ancak öğrenciler, zamanlarının %80’ini pasif yöntemlere, örneğin tekrar tekrar aynı notları okumaya harcayabilirler. Pareto İlkesi’ne göre, test çözmeye ve öğrendiklerini sorgulamaya daha fazla zaman ayırmak, daha iyi sonuçlar elde etmenize yardımcı olur.
4. Öğrenme Materyallerinin Seçimi
Çalışma materyalleri arasında da Pareto İlkesi geçerlidir. Kitapların veya ders notlarının %20’si, sınavlar veya uygulamalar için gerekli olan bilgilerin %80’ini içeriyor olabilir. Bu nedenle, bütün kitapları baştan sona okumak yerine, en önemli bölümlere, özetlere veya örneklere odaklanmak zaman kazandırabilir.