Adeta kültür mozaiği olan İstanbul tarih boyunca önemli medeniyetlere ev sahipliği yaptı. Bu kültürel birikimini şehrin her yerinde görmek mümkün.
Kültür şehri İstanbul, birbirinden zengin müzelere ev sahipliği yapıyor. İşte İstanbul’da gezebileceğiniz müzeler!
İstanbul'da Ziyaret Edebileceğiniz Müzeler
Pek çok kültürün izlerini taşıyan müzeler de İstanbul’u İstanbul yapan önemli simgeler arasında yer alıyor. Her yıl yerli ve yabancı milyonlarca turist müzeleri ziyaret ediyor.
İstanbul’da ziyaret edebileceğiniz müzeler listemiz:
- Yerebatan Sarnıcı
- İstanbul Modern Sanat Müzesi
- Dijital Deneyim Müzesi
- Masumiyet Müzesi
- İstanbul Oyuncak Müzesi
- Madame Tussauds İstanbul
- Aya İrini Kilise Müzesi
- Dolmabahçe Sarayı Müzesi
- Ural Ataman Klasik Araba Müzesi
Gelin, İstanbul’da gezip görebileceğiniz birbirinden eşsiz müzelere birlikte göz atalım!
İstanbul’un en görkemli ve ünlü yapılarından biri olan Yerebatan Sarnıcı, ziyaretçilerini yüzlerce yıl öncesine götürüyor. Bizans döneminde imparator I. Justinianus’un talimatıyla inşa edilen ve şehir halkının su ihtiyacını karşılaması için tasarlanan yapı, büyüleyici atmosferiyle herkesi etkisi altına alıyor.
İlk olarak Bazilika Sarnıcı adını alan yapı, suyun içerisinde yükselen mermer sütunlar sebebiyle halk tarafından Yerebatan Sarayı olarak isimlendiriliyor ve zamanla günümüzdeki adını alıyor.
9.800 metrekarelik bir alan üzerine inşa edilen ve 52 basamaklı bir merdivenden inilerek ulaşılan sarnıcın 100 bin ton su tutma kapasitesi bulunuyor.
Yerebatan Sarnıcı müze olmanın ötesinde pek çok etkinliğe de ev sahipliği yapıyor. Ayasofya'nın güneybatısında yer alan ve haftanın her günü 09.00-23.50 saatleri arasında ziyarete açık olan sarnıcı mutlaka görmenizi tavsiye ediyoruz.
Eczacıbaşı ailesinin öncülüğünde ve İstanbul Kültür Sanat Vakfı tarafından 2004 yılında kurulan İstanbul Modern Sanat Müzesi, Türkiye'nin ilk modern ve çağdaş sanat müzesi olarak kabul ediliyor.
Müze; yeni medya, resim, heykel, fotoğraf koleksiyonları ait pek çok esere ev sahipliği yapıyor.
İstanbul Modern; sürekli ve süreli sergi alanlarında birbirinden eşsiz eserleri sanatseverlerle buluşturuyor. Yenilikçi ve disiplinler arası bir anlayışla sadece Türkiye’den değil, dünyadan pek çok sanatçıya ait modern ve çağdaş sanat sergileri düzenliyor.
Türkiye’nin ilk tam kapsamlı müzesi olan Dijital Deneyim Müzesi, keyifle gezebileceğiniz müzeler arasında yer alıyor. 2.000 metrekarelik bir alana sahip olan müzede 3 ve 4 boyutlu teknolojilerle donatılmış çeşitli deneyim odaları bulunuyor.
Artırılmış ve sanal gerçeklik, dijital medya, dokunmatik ekran, yapay zekâ ve derinlik algılama sensörleri gibi son teknolojiyle harmanlanan müzedeki tüm yazılımlar Türk yazılımcıların imzasını taşıyor.
Tek seferlik bir deneyimden ziyade her seferinde farklı ve yeni bir teknolojiyi deneyimleme fırsatı sunan müze, ziyaretçilerine benzersiz bir tecrübe yaşatıyor. Etkileşimli sergileri, misafirlerine hem dinamik hem keyifli bir öğrenme ortamı sunuyor.
Beyoğlu Sütlüce’de yer alan müzeyi aynı anda 400 kişi gezebiliyor. Her yaştan kişinin hem eğlenceli vakit geçirebileceği hem yeni şeyler öğrenebileceğim müzede çocuklar için dijital boyama panoları da bulunuyor.
Siz de ailecek Dijital Deneyim Müzesi’ni gezmek isterseniz pazartesi günleri dışında 09.00-19.00 saatleri arasında müzeyi ziyaret edebilirsiniz.
Masumiyet Müzesi deyince aklınıza Orhan Pamuk’un kaleme aldığı roman gelebilir. Aslında bu müze onun eserinden esinlenerek hayata geçirildi. Roman 2008 yılında yayımlanırken müzenin açılışı 2012 baharında gerçekleştirildi.
Bu yönüyle bir ilk olan Masumiyet Müzesi; Orhan Pamuk’un romanı kaleme almadan önce topladığı eşyalara ev sahipliği yapıyor. Pamuk, eserini bu eşyalara bakarak yazdığını söylüyor.
Masumiyet Müzesi’ni gezmek için önce romanı okumanız gerektiğini düşünüyor olabilirsiniz fakat eseri okumadan da bu büyüleyici müzeden keyif alabilirsiniz.
Eğer romanı okuduysanız hem romanı okurken fark etmediğiniz detayları bulabilir hem eserin anlamını çok daha iyi kavrayabilirsiniz.
Sadece çocuklar için değil, yetişkinler için de oldukça keyifli olan İstanbul Oyuncak Müzesi; Belgin Akın ve Sunay akın tarafından 2005 yılında kuruldu. Müzede 1700’lü yıllardan günümüze kadar geçen sürede oyuncakların geçirdiği dönüşümü görmek mümkün.
20 yıl boyunca antikacıları ve açık artırmaları dolaşan Sunay Akın, kırktan fazla ülkeden aldığı oyuncakları bu müzede sergiliyor. Âdeta bir oyuncak koleksiyonu niteliği taşıyan İstanbul Oyuncak Müzesi’nin tasarımını üstlenen isim; Ayhan Doğan.
Bir sahne tasarım sanatçısının tasarladığı ve şairin açtığı müze, bu yönüyle de dünyada bir ilk. Ayrıca müzede çeşitli etkinlik ve eğitimler de düzenleniyor. Müze; pazartesi hariç hafta içi 10.00 - 18.00, hafta sonu ise 10.00 - 18.30 saatleri arasında ziyaret edilebiliyor.
Tarih, bilim, eğlence, politika, sanat ve spor dünyasının ünlü isimlerinin balmumu heykellerinin yer aldığı Madame Tussauds İstanbul Balmumu Heykel Müzesi; İstiklal Caddesi’nde yer alıyor.
Mustafa Kemal Atatürk, Marilyn Monroe, Barış Manço, Brad Pitt, Johnny Depp, Hidayet Türkoğlu, Mevlâna Celaleddin-i Rumi, Zeki Müren, Adile Naşit ve Sabiha Gökçen gibi önemli isimlerin heykelleri müzede ziyaretçileri bekliyor.
Haftanın her günü 11.00 ila 20.00 saatleri arasında ziyarete açık olan müzeye en geç 19.00’da gelmek gerekiyor. Sevilen isimlerin heykelleri arasında keyifli vakit geçirmek istiyorsanız müzeyi seyahat listenize eklemenizi öneriyoruz.
Hem Bizans’ın ilk kilisesi hem Bizans'tan günümüze kalmış atriumu olma özelliğini taşıyan Aya İrini Kilisesi, 330’lu yıllarda İmparator Konstantin tarafından inşa ettiriliyor. İki yangın atlattıktan sonra depremlere de göğüs geren kilise, günümüze kadar tam üç kere onarılıyor.
Bu eşsiz kilise Osmanlı döneminde camiye çevrilmiyor ve imparatorluğun ilk müzesi oluyor.
Aya İrini Kilise Müzesi uzun süre ganimet ve silah deposu olarak kullanılsa da 1846 yılına gelindiğinde Damat Ahmet Fethi Paşa, Türk müzesinin özü diyebileceğimiz bazı eserleri burada sergiliyor. Kilise 1869 yılında Müze-i Hümayun adını alıyor.
1978 yılında T.C. Kültür Bakanlığına devredilen müze, 1980 yılından beri İstanbul Uluslararası Müzik Festivali'nin çoğu konserlerine de ev sahipliği yapıyor.
Salı günleri kapalı olan müze, 09.00-18.00 saatleri arasında ziyarete açık.
Sultan Abdülmecid döneminde kullanılamaz durumdaki Beşiktaş Sahil Sarayı yıktırılarak yerine inşa ettirilen Dolmabahçe Sarayı, 1856 yılından Osmanlı İmparatorluğunun yıkılışına kadar padişahlara ev sahipliği yapıyor. Mustafa Kemal Atatürk de 1927-1938 yılları arasında sarayda kalıyor ve burada vefat ediyor.
Müze-saray olarak 1984 yılında ziyarete açılan Dolmabahçe Sarayı; barok, rokoko ve neo-klasik gibi Batı mimari tarzlarından esinlenerek yapılıyor. Ancak yapıda Türk evi özellikleri korunuyor ve Osmanlı’nın geleneksel kültür ve sanat unsurları Batılı bir tarzla şekillendiriliyor.
Sarayda tam 285 adet oda, 46 adet salon, 6 adet hamam bulunuyor. Göz kamaştıran yapının en ünlü kısımları ise Harem, Saat Kulesi ve Mabeyn alanları. Her köşesi tarih kokan eşsiz müze, pazartesi hariç haftanın diğer günlerinde ziyaret edilebiliyor.
Oldukça canlı ve renkli bir ortamda ikonik araçları sergileyen Ural Ataman Klasik Araba Müzesi’nde 1920-1970 arası döneme ait 60’ın üzerinde otomobil yer alıyor. Müze; dekorasyonu ve birbirinden ilgi çekici araba koleksiyonunun yanı sıra motosikletlere, çeşitli antikalara ve etkinliklere de ev sahipliği yapıyor.
Ural Ataman Klasik Araba Müzesi, her yıl dünyanın dört bir köşesinden otomobil meraklılarını, koleksiyonerleri ve tarih tutkunlarını ağırlıyor.
Muhteşem dekorasyonuyla da ziyaretçileri büyüleyen müze; cuma, cumartesi ve pazar günleri 11.00-18.00 saatleri arasında kapılarını ziyaretçilere açıyor.