Osmanlı Haremi ülkemizde en çok araştırılan konulardan biri. Haremin işleyişi, haremdeki birimler, harem görevlileri gibi çeşitli konular merak edilip araştırılıyor.
Biz de Muhteşem Yüzyıl dizisinden de bilinen Nigar Kalfa gerçekte var mıydı sorusunun yanıtını aradık. Gelin, birlikte Osmanlı haremindeki kalfaları inceleyelim...
Herkesin Merak Ettiği Mekân: Harem
Osmanlı haremi yüzyıllar boyunca merak edilen bir konu oldu. Özellikle Avrupalılar, padişah, padişahın cariyeleri, padişahın ailesi ve harem görevlileri dışında kimsenin giremediği haremi oldukça merak ediyordu.
Osmanlı sarayının birçok sırrına şahit olan, belki tarihe kayıtlara bile geçmeyen birçok olayı gören harem tarihimizin bir parçası olarak bizim de ilgimizi çekiyor.
Tarihe bakıldığı zaman “harem” kavramının eski çağlardan beri kullanıldığı görülüyor. İslam öncesi dönemde harem, evde kadına ait olan kısım olarak geçiyor.
Hem Antik Batı’da hem de Orta Doğu’daki kadım topluluklarda evde kadına mahsus bir kısmın bulunması bir gelenekti.
İslam’ın tebliğ edilmesinden sonra kurulan İslam devletlerinde haremin kullanımı benzer bir şekilde ilerliyor. Erkeklerin evde misafirlerini ağırlamak için kullandığı yer ve evin kadınlarına ayrılan bölüm ayrılıyor.
Kadınların alanına da harem denmeye de devam ediliyor. Etimolojik köküne bakıldığı zaman Harem kelimesinin Arapça “Harim/Haram” kelimesinden türetildiği ve kutsal alan anlamına geldiği görülebilir.
Sivil hayatta haremin kullanımı böyleyken hükümdarlar için de benzer bir anlama sahipti. Özellikle Müslüman Türk devletlerinde harem padişahın saray işleri dışında kendi ailesiyle vakit geçirdiği yer olarak biliniyordu.
Devlet mekanizmasının işlediği yer olan sarayın bir bölümü harem olarak ayrılıyor, hükümdar neredeyse bir memur gibi evden işe, işten eve gidiyordu. Ayrıca harem padişahın cariyelerinin de bulunduğu yerdi.
Osmanlı’nın En Güçlü Lobisi: Harem
Tarihte Müslüman Türk devletleri arasında oldukça önemli bir yere sahip olan Osmanlı Devleti yakın tarihimizin de bir parçası olarak oldukça ilgi çekmekte. Özellikle haremin devlet işleyişini ne kadar etkilediği göz önünde bulundurulduğunda bu ilgi de artmakta.
Çeşitli etnik köklerden gelen cariye ve hizmetkârların kendi arasında çekişmeleri haremde çeşitli güç odakları oluşturuyordu. Haremin en üst düzey otoritesi olarak görülen, padişahın annesi olan valide sultan da bu güç odakları arasında en büyüklerdendi.
Hatta Osmanlı’da “Kadınlar Saltanatı” olarak anılan dönemin başrolleri de valide sultanlar, padişah eşleri, kardeşleri gibi güç odakları oldu.
Haremin siyasete etkisini bir lobi faaliyeti olarak görmek mümkün. Çünkü bazı dönemler Osmanlı Devleti’nin iç ve dış politikaları nüfuz sahibi bu kadınlar tarafından belirleniyordu.
Haremin Hizmetkârları: Nezaretçiler ve Kalfalar
Tüm bu harem sistemi sadece nüfuz için birbirleri yarışan kadınlardan oluşmuyordu. Padişahın evi sayılan haremin ihtiyaçlarının karşılanması, bakımlarının yapılması, temizlenmesi ve gündelik işlerin hallolması için görevliler bulunuyordu. Bunlar arasında kalfalar araştırılan görevlilerden oldu.
Günümüzdeki anlamı ile kalfa usta yardımcısı anlamına geliyor. Osmanlı Devleti’nde ise kalfalar sarayda hizmet veren kadın görevliler ve nezaretçilere verilen bir isimdi.
Haremde bulunan tüm kadınlar yasal olarak cariye statüsü taşıyordu. Getirilen acemi kızlar basit işler ile başlardı. Çalışarak ve başarılar sergileyerek kalfalık ardından da ustalık rütbesine yükselmek isterlerdi.
Çünkü elde ettikleri kalfalık rütbesi ile görevlerinde yetkileri ve böylelikle haremdeki etkileri artıyordu. Ayrıca hem kalfalar hem de ustalar hem hanedan üyeleri hem de saray görevlileri tarafından büyük bir saygı görüyordu.
Usta seviyesine çıkabilenler ise hünkar kalfalığı denilen haremi denetleme yetkisine sahip unvana sahip olabiliyordu. Sıradan kalfalardan daha yüksekte olan bu statü harem hizmeti hiyerarşisinde bayan kahyanın hemen altında ikinci sırada geliyordu.
Ayrıca bayan kahyadan sonra en yüksek ikinci pozisyondu. Ancak bu unvan erkekler tarafından da alınabiliyordu. Padişah hanımlarının büyük bir çoğunluğunun evlenmeden önce kalfalık yaptığı da bilinenler arasında.
Tarihe Geçen Kalfalar
Osmanlı Tarihine bakıldığı zaman kalfalar arasında öne çıkan bir isim gözükmüyor. Sadece “Çevri Kalfa” isminde bir kalfa ismi bilinen bir kalfa oluyor.
II. Mahmud dönemi görev yapmış olan Çevri Kalfa II. Mahmud’un hayatını kurtardığı için hazinedar usta ismini alıyor.
Nigar Kalfa Gerçek Mi?
Yukarıda da belirtildiği gibi tarihe geçen önemli bir kalfa belgelere yansıdı. Bu sebeple Nigar Kalfa’nın gerçekliği tartışma konusu. Benzer hikayelere sahip kalfalar olabilecek olsa da tarihi kaynaklar böyle birinin yaşadığı konusunda bilgi bulundurmuyor.