Osmanlı Devleti’nden hatıra olarak günümüze birçok bina kaldı. Avrupa ile iş birliği içerisinde yapılan bu binaların bir kısmı artık kullanılmıyorken bir kısmı halen aktif olarak işliyor. Bunlardan biri de Pera Palas Oteli.
İstanbul’un popüler yapılardan sayılabilen Pera Palas Oteli, Netflix’in yaptığı dizi ile gittikçe popülerliğini artırıyor. Pera Palas’ta Gece Yarısı isimli bu dizinin ikinci sezonu yakın zamanda yayınlanmışken ünlü Pera Palas Oteli araştırılıyor.
Gelin, Pera Palas Oteli ve tarihine yakından bakalım...
Batı Tarzında Bir İlk
19. Yüzyılda Osmanlı Devleti Batı ile mücadele edebilmeye devam etmek ve çağa ayak uydurabilmek için Avrupa ile iş birliğine gidiyor. Bu iş birliği için mihenk taşı sayılabilecek Doğu Ekspresi (Şark Ekspresi/Orient Express) 1888 yılında İstanbul seferlerine başlıyor.
Doğu Ekspresi’nin İstanbul’a uzatılması ile Avrupa’nın kalbi Paris’ten İstanbul’a gidebilmek mümkün oluyor. Bu da haliyle birçok meraklı turisti beraberinde getiriyor.
Pera Palas oteli de tam olarak burada devreye giriyor. Avrupa’nın çeşitli bölgelerinden, Oryantalist fikirler ile gözlerinde büyülü bir yere erişen Osmanlı Devleti’ni görmek için birçok turist gelmeye başlıyor. Bu durum da gelen bu turistlerin ağırlanması için modern bir otel ihtiyacını doğuruyor.
Bu ihtiyaca cevap niteliğinde proje Levanten kökenli mimar Alexandre Vallaury tarafından geliyor. Pera Palas Oteli’ni tasarlayan mimar Alexandre Vallaury ile birlikte inşaat 1892 yılında başlıyor.
Kültürel ve sosyal faaliyetler sebebiyle “Küçük Avrupa” diye anılan Pera Palas Oteli’nin Tepebaşı bölgesine inşa edilmesine karar veriliyor. 1895 yılında ise Pera Palas Oteli, büyük bir açılış balosu ile kapılarını ziyaretçilerine açıyor.
Sarayın Dışında Adeta Bir Saray
Pera Palas Oteli diğer binalardan ve diğer otellerden ayıran en önemli fark o dönem İstanbul’da saray dışında başka hiçbir yerde olmayan hizmetlere ve imkanlara sahip olmasıydı.
Öncelikle o dönem kullanımı yeni yeni kullanılan elektrik, İstanbul’da saray dışında oldukça az sayıda yere veriliyor. Bu ayrıcalığa sahip yerlerden birisi de Pera Palas Oteli oluyor.
Elektrik kullanım ayrıcalığı sayesinde Pera Palas Oteli ilk elektrikli asansörün ve ilk akar sıcak suyun bulunduğu bina olma özelliğini de taşıyor.
1895 yılından itibaren özellikle Osmanlı ileri gelenleri, Levantenler ve turistler tarafından büyük ilgi gören Pera Palas oteli I. Dünya Savaşı ile birlikte ilk mücadelesini veriyor.
Savaştan Etkilenen Pera Palas Oteli
Osmanlı İmparatorluğu’nun 1915 yılında I. Dünya Savaşı’na girmesiyle beraber Fransa ile olan ilişkiler kopuyor. Bu da hem Doğu Ekspresi seferlerini hem de bu seferlerle gelen yolcuları otele yönlendiren şirketleri oldukça etkiliyor.
Aynı yıl otelin işletmesi Mersinli Bodossaki Anastassiadis'e veriliyor. Ancak işgal döneminde Bodossaki Anastassiadis'in işgalciler ile oldukça sıkı bir ilişkiye sahip olması otoritelerin dikkatini çekiyor.
I. Dünya Savaşı sonrasında Türk yurdunu kurtarmak için başlatılan Kurtuluş Savaşı sonunda Bodossaki Anastassiadis de işgalciler ile beraber ülkeden firar ediyor. Geride büyük borçlar bırakması sebebiyle de Pera Palas mülkiyeti 1923 yılında Hazine’ye kalıyor.
Pera Palas otel çok geçmeden çeşitli girişimciler tarafından satın alınıyor. Ancak bu girişimciler mal varlıklarını çeşitli hayır kurumlarına bıraktıkları için 1974 yılında kadar hayır kurumları ve girişimcilerin akrabaları tarafından işletiliyor.
Pera Palas Oteli’nin Günümüzdeki Duruma Evrilmesi
1982 yılına kadar Pera Palas Oteli hayır kurumlarından alınmak istense de 1980 darbesi ile başlayan kamulaştırmadan nasibini alıyor. Pera Palas Otei 1994 yılında sembolik olarak Kültür Bakanlığı’na veriliyor. İşletmesi 1974 yılında ilk defa alınmaya başladığı zaman kurulan İstanbul Otelcilik ve Turizm Şirketi’ne bırakılıyor.
2011 yılında kadar İstanbul Otelcilik ve Turizm Şirketi tarafından işletilen Pera Palas Oteli 2011 yılında Sabancı ailesine ait Demsa Grup isimli firma tarafından satın alınıyor. Aynı şekilde işletmesi bu sefer Jumeirah Group isimli uluslararası otel zincirine veriliyor. Böylelikle günümüzdeki haline evriliyor.
Günümüzde halen otel olarak kullanılan Pera Palas Oteli’nin bazı özel odaları müze haline getiriliyor. Bu odalar Mustafa Kemal Atatürk’ün, Agatha Christie’nin ve Ernest Hemingway’in kaldığı odalar. Günümüzde Pera Palas Oteli’ni ziyaret etmek ve bu odaları gezmek mümkün!
Ünlü Pera Palas’ın Kendisinden De Ünlü Konukları
Yakın tarihte böylesine önemli bir otel birçok ünlü isme de ev sahipliği yapıyor.
Her daim işletmesinde üst düzey şartların sağlandığı Pera Palas Oteli’nde bir zamanlar şu isimler konaklamıştır:
- Mustafa Kemal Atatürk
- Agatha Christie
- Ernest Hemingway
- Almanya Büyükelçisi Von Papen
- İngiliz Kralı VIII. Edward
- İran Şahı Rıza Pehlevi
- Sırbistan Kralı Pierre
- Greta Garbo
- Josephine Baker
- Amerikalı First Lady Jacqueline Kennedy